Şuanda 18 konuk çevrimiçi
BugünBugün608
DünDün878
Bu haftaBu hafta608
Bu ayBu ay46321
ToplamToplam10208375
Adı Şerif, kanmaz değil, kandırılmış PDF Yazdır e-Posta
İbrahim Yalçın tarafından yazıldı   
Çarşamba, 21 Temmuz 2010 17:55


Mevlana’nın çok sevdiğim sözünü bir kez daha yazmıştım. Yeniden yazıyorum. ‘’ kişi, kim oldugunu bilmek istiyorsa kimleri sevdiğine baksın’’ Sacilciler ( Suriye Acilcileri) Sanal sekreteri Mihrac Ural’ın kim(ler)i sevdiğine bakarak biraz daha tanımak/tanıtmak ve ‘ kuşum Aydın’ gibi ‘meşhur’(!) etmek de bize nasip(!) oldugundan, sevdiklerine de bakmak bize kalıyor..   

Aslına bakarsanız, yazmaya değmeyecek kadar ufak ve bir o kadarda zavallı insanlardır. Buna karşın, ‘sinek küçük ama, mide bulandırıyor’ misali, midemin bulandıgı ve kusmaklı oldugum bir zamanda aldığım notları bir araya getirdiğim  için yazmak lüzumunu hissettim ve yazıyorum.

Acilci’ler, kimden bahsettiğimi anlamışlardır. Nam-ı deger ŞERİF’den bahsediyorum...

ŞERİF... Hani şu, meşhur(!) ‘’Ayrı varlık’’ta, ikide bir Mihrac ile el-ele, eller havada, mezar başında fotografı yayınlanan, sanal sekreterin koruması, sag kolu ve 30 yıllık kadim dostu, sırdaşı Serif..

Şerif’i tanırsınız. Okuması-yazması vardır, ama okumaz. Cephe’de yazıları(!) çıkardı diye yanılmayınız, Yazıların sahibi o degildi...

Tıpkı, bugün bile ‘’Ayrı-varlık’’ta adına yayınlanan  ve bizlere küfreden yazılar gibi.. Davul boynunda, tokmak başkasındadır. Ruhunu şeytana sattıgı yetmezmiş gibi, sahte’de olsa, adını bile şeytana satan adam...

Söyleyecek sözü yoktur. Söyleneni yapmaktan başka çaresi de yoktur. Yapmak zorundadır.Yapmadıgı an işsizdir, aç’tır. Suriye’den ayrılamaz, ayrılamaz çünkü; sanal sekreteri göndermez. Gönderirse emir-eri bulamaz.

Türkiye’ye de dönmez, dönemez... Sebebi hikmeti malum, bu nedenle dönmez. Kafasını kopartsanız Suriye’den bir adım öteye gönderemezsiniz. Evcildir...Düşünmez, kendisi adına  düşünecek ‘hoca’sı vardır. Ehlilerştirilmiş bir mankurt’tur.

Kızabilir, gerektiğinde tokatlayabilirsinizde, karşılık göremezsin. Susar ve hoca’sına ‘rapor’ eder. ‘’ sabret yoldaş’’ sözü onun için emir’dir. Sabreder, derviş sabırlıdır... Zamanını  kollar. Zamanı geldiğinde de ‘aslan’ kesilir. Bilir ki risk yok, gözünü daldan-budaktan esirgemez. Yağ tenekeleri içersine adam’ın ayagını sokar ve  beton döker. Beton dondu mu keyfine diyecek yoktur. Çaresizler karşısında bir kahraman edasıyla dolaşırken büyük adam olduğunu, güvenilir sanıldığını hissederek gayretkeş olur. Ardı sıra, ‘’ ayak işlerinde üstüne yoktur’’ sözünü duysa bile duymamazlıktan gelir. Görev adamıdır...

O bir SUBAY çocugudur.. Emekli bir subay...

Delikanlıdır. Kaçmaz... Polis kapıya dayandı mı, babasına danışır aile kararıyla hareket eder. Dışardan baksan anlayamazsın, dik durmaya çalışır. Biraz yaklaşınız anlarsınız. Ödleğin tekidir.

ŞERİF...Söyle bakalım kimsin sen? Desen, söylemez. Gerekçeside hazırdır. İllegalite... Yanılmayınız. illegalite(!) dışarıya değil içeriyedir. Tıpkı ‘ hoca’ sı gibi, ‘’ser verir de sır vermez’’ alimallah...

Şerif... Antakya’da, Ahmet YILDIRIM yoldaş tarafından öldürüldüğü iddia edilen AHMET FİLZÖZ adlı komiser’in mesai arkadaşı, Komiser MEHMET YOLDAŞ isimli polisi tanıyıp tanımadığını sorsan, mutlaka ‘ tanımadığını ‘(!) söyler. Ya tanımadıgını, yada hatırlamadıgını söyler. Biraz ipucu versen ve hani  1978 sonu yada başlarında  Antakya’da, Armutlu mahallesine girerken Edipoglu apt. 3.katında oturdugun evınıze gelerek seni arayan komiseri nasıl hatırlamazsın? desen, belki hatırlar. Yüzü kızarır, eyvah der, iz üstündeler, yaklaştılar der...Der, derde ikrar etmez, belli etmemeye çalışır, inkar eder...

Şerif... Evinin basılıp da arandıgını bildiğin halde, ‘’kaç, kaybol’’ diyen ‘’ yoldaş’’larına ne dedin ? ‘’ ‘’aileme danışıp, ona göre karar vereyim’’ demedin mi?

Aile’ne danıştın(!) ve polise teslim olmaya gitmedin mi?

Subay çocugu Şerif. Polise teslim oldun mu? Olmadın mı?

Teslim olmaya giderken, örgütün  motorsikletini bile götürüp polise verdin mi? vermedin mi?

Tek kelimeyle cevap ver.

Subay baban mı ikna etti teslim olmaya?

Teslim oldun anladık. Örgütün motorsikletini neden teslim ettin?

Ne anlattın polise?

Direndin(!) mi?

6 mayıs 1978’de, Antakya’da, elinde bomba patlayarak parçalanan  İBRAHİM BAKIRCI’yı tanıyor musun? Kim verdi o bombayı İBRAHİM BAKIRCI’ya?

Örgütün motorsikleti ile polise gidip teslim olduğun zaman, İbrahim BAKIRCI hakkında bilgi verdin mi? vermedin mi?

İbrahim BAKIRCI ismi bu örgüt tarihi içersinde, bugüne kadar anılmamıştır. Neden...?

İbrahim Bakırcı’nın elinde bomba patladı ve parçalanarak öldü. İbrahim’in eline bombayı veren kimdir Şerif...?

Kod adı Şerif..

Şerif YILMAZ diye bilinir.

Ne garip... Hocası Mihrac Ural’a sorsanız, ‘’küresel militan’’oldugunu söyler. Çömezi Şerif’de, YILMAZ   soyadıyla dolaşıyor. Küresel soytarının, küresel militan, YILGIN Şerif’in de Yılmaz(!) Şerif olarak kendini tanıtması ne garip...

Bunlar ip cambazlarıdır demiştim. Dogrudur, bunlar ip cambazlarıdır...

Şerif...nam-ı deger BEŞİR KANMAZ.

Soyadının Kanmaz olduguna bakmayın. Kandırılmıştır. Kandırılmış ve Suriye’ye, Mihrac Ural’a ‘’ sağlam adam’’ olarak gönderilmiştir.

Mihrac Ural’ın ‘’ kara kutusu’’sur. Tüm kirli ilişkilerinde haberli ve bizzat içersinde yer alan ‘adam’dır.

Şerif... Namı-değer BEŞİR KANMAZ.

Önce subay emeklisi babası tarafından kandırılarak, AHMET YILDIRIM tarafından cezalandırılan Komiser Ahmet FİLİZÖZ’ün mesai arkadaşı komiser Mehmet YOLDAŞ’a götürülmüş ve kısa bir hapislik hayatıdan sonrada , Komiser Mehmet  tarafından(mı) Suriye’ye ‘’saglam adam’’dır referansıyla gönderildiği söylentileri ayyuka çıkmıştır.

30 seneden fazla Suriye’dedir. SACİLCİDİR. Çok yönlüdür. Tahsilatcıdır. İstihbaratcıdır. ‘’hoca’’sı gibidir. ‘’ ser verdi sır vermedi’’ amma, Komiser Mehmet’e ACİLCİLER’in MOTORSİKLET’ini  vermekte hiçbir beis görmedi...

Şerif... Nam-ı değer Beşir KANMAZ. ‘’yiğit’’tir. Yanlış yapanı affetmez ‘adam’ dır. Mihrac URAL sermaye birikiminde en çok onun emeği vardır. ‘’hoca’’sına yanlış yapan kaçakcının, devrimcinin ( farketmez) korkulu rüyasıdır. Ayağına beton döküp Akdeniz’in derin sularına atmada üstüne yoktur.

Sorsan söylemez. Yalan der. ‘’İftira atıyorlar, örgüt tarihimizi kirletiyorlar, özel harp dairesi taktikleriyle saldırıyorlar’’ der. ‘ser verip sır vermediğini’’ söyler.

 Güvenilir bir SACİLCİDİR.

Şerif... nam-ı değer Beşir KANMAZ..

Soyadının KANMAZ olduguna bakmayın, KANDIRILMIŞTIR. Kandırılmış ve ucuza kapatılmıştır. Kandırılmak hafif kalır. Yok pahasına satın alınmıştır.

Şerif.. Kim verdi bu adı ona?

Bilinmiyor...

Özel isimdir. Siyasi komiser olamaz, Çapsızdır. İstihbarat olabilir mi? Mümkündür...

ACİLCİLER hatırlıyor olmalı. Türkiye’ye dönen ve yakalanan her Acilciden haberi vardır. Sacilci olmayan her Acilci konuşursa aynı şeyi söyleyecektir.

Kendisine sorsan söylemez. Kafasını kes(!)  bir damla kanı akmaz, kansızlıgından değil. Hık demiş ‘’hoca’’sının burnundan düşmüştür. Ser veren ama sır vermeyen(!) cinstendir.

Şerif.. nam-ı değer Beşir KANMAZ. Eli-kolu ayağı bağlı olmayan herkese hırlar ama ısırmaz/ısıramaz. Eli-kolu ayağı bağlı olanlara karşı acımasızdır. Hırlamakta ne kelime, parçalar alimallah...

Adı: Beşir KANMAZ’dir. Aldırmayın Kandırılmış ve ucuza kapatılarak SACİLCİ yapılmıştır.

O bir ACİLCİ düşmanıdır.

Mihrac Ural’ı  çok sever...

Mihrac da onu sever...

Sevgileri karşılıklıdır.

Yakışıyorlar.

SACİLCİ’DİRLER...

Onun adı Şerif. Bu yazıyı okuduğunda mutluluktan mest olur. Üç senedir küfretti. Özel mesajlar attı(!) Muhatap alınmadı, adı bile anılmadı. Şimdi yazı konusu oldu ya.. ‘’Adam’’ yerine konulduğunu sanacak. Haberi olsun. ‘adam’’ yerine konulmamıştır amma, o yine de konulduğunu sanacak ve ‘’hoca’’sına cevap(!) yazdıracaktır. İnkar edecek, ‘’ismimi deşifre(!) ediyorlar’’ diyecektir. Aldırmayınız. Onun adı kayıtlardadır, sağlam adam’dır...

 

Son Güncelleme: Çarşamba, 21 Temmuz 2010 21:37