Şuanda 72 konuk çevrimiçi
BugünBugün1162
DünDün2294
Bu haftaBu hafta7134
Bu ayBu ay40871
ToplamToplam10157426
Maddelerle ülke dışında seçim PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazar, 25 Eylül 2022 06:11


Bu yazının nedeni ülke dışında yaşayanların da katılabileceği Türkiye’deki devlet başkanlığı ve milletvekili seçimlerinde bugüne kadar alınmış sonuçları analiz etmek ve bilgi vermektir. Çok sayıda kişi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğu ve her şeyi bildiğini sandığı için konuşup duruyor ama bunun pratikte anlamı bulunmuyor.

Başlayayım…

1. Türkiye’deki seçime katılımla, ülke dışında Türkiye’de yapılan seçime katılım arasında önemli farklılıklar vardır. Oy kullanabilmeniz için TC vatandaşı olmanız gerekiyor. Özellikle Türkiyeli nüfusun yoğun olduğu Almanya’da az olmayan sayıda kişi sadece Alman vatandaşıdır. Bunlar ister AKP’li ister CHP’li isterse de HDP’li olsunlar; oy kullanamazlar.

Sadece TC vatandaşı olanlar ya da çifte vatandaş olanlar oy kullanabilir.

Dolayısıyla Almanya’da çok sayıda Kürt yaşıyor, bunların büyük bölümü HDP seçmenidir mantığı, yanlış bir mantıktır. Önemli olan bunların ne kadarının TC vatandaşı –veya çifte vatandaş- olduğudur.

2. Gelelim sayılara…

2018 rakamlarına göre ülke dışından seçime katılım sayısı 1.486.400 kişidir. Seçime katılma oranı yaklaşık yüzde 50’dir. Yani dört yıl öncesinin rakamlarına göre ülke dışındaki seçmen sayısı yaklaşık üç milyon kişidir.

Bu sayı biraz artmıştır.

Bu seçmen sayısının yaklaşık yarısı Almanya’dadır. 2018 seçimlerinde Almanya’da 717.992 kişi oy kullanmış. Seçime katılma oranı yaklaşık yüzde 50’dir.

3. TC vatandaşı olan seçmen sayısının az olduğu ülkelerde en fazla oy alan parti olabilirsiniz ama asıl belirleyici olan Almanya’da alınan oydur.

4. Almanya’ya gelelim…

Burada seçime katılma oranı neden yüzde 50’dir?

Almanya’da Türkiye’deki seçim için oy kullanmak sadece konsolosluklarda mümkündür. Seçim süresi tek gün değil iki haftadır ve konsolosluklar hafta sonu dahil her gün açıktır.

Çok sayıda insan konsoloslukların bulundukları kentlerde oturmuyor, bazılarının oy kullanmak için gidiş-dönüş 400 km. kadar yol yapması gerekir ve bunu da herkes yapamıyor.

Almanya’daki seçimde sandığa seçmen taşımak önemlidir. Otobüsler tutulur, kişiler toplanır, en yakın konsolosluğa gidilir, oy kullanılır ve geri dönülür. Kişilerin yol masrafı da az olur.

Önceki seçimlerde bunu en iyi yapan iki parti AKP ve HDP idi. CHP ilgilenmezdi.

5. Önceki seçimlerde AKP Almanya’da yaklaşık yüzde 60 oy alırken, ikinci parti HDP, üçüncü parti CHP olmuştu.

CHP’nin de yıllardan beri Almanya’da parti örgütü var ama seçmenle ilgilenmezseniz geriye düşersiniz.

6. Önümüzdeki seçimde ne olabilir?

Yazacaklarım tahmindir doğal olarak…

Almanya’da aralıksız olarak en iyi çalışan parti durumundaki AKP (AKP’nin kendisine bağlı Türk partileri kurup Almanya seçimlerine girmesi konusunda daha önce yazmıştım, bırakın Türkiye’yi Almanya seçimlerinde bile varlık olmaya çalıştı, beklediği sonucu alamadı ama fena da oy almadı) yine birinci parti olacaktır. Oy oranı biraz düşebilir ama yine açık farkla birinci parti olması bekleniyor.

HDP ikinci parti konumunu kaybedecektir. CHP’nin olması büyük ihtimaldir çünkü aktifleştiler.

Ek olarak, ki asıl önemli olan da budur, HDP eski oy sayısına da ulaşamayacak gibi görünüyor. (Ülke dışındaki seçmenden alınan oy, ülkede alınan oya eklenir ve destek yüzdesi de böyle hesaplanır.) Önceden HDP’yi seçen ve Türk solu olarak da adlandırılan kesimin bir bölümü CHP’ye kaymış durumdadır. Oran nedir bilemem ama günlük gözlemle bile bunu görmek mümkündür.

HDP önceki seçimde Almanya’dan aldığı yüksek oy sayesinde barajı geçebilmişti.

Son soru: Almanya’daki seçmen sayısı pek de yüksek değil. Bu sayı önemli midir?

Bu seçimde önemlidir. (HDP örneğinde görüldüğü gibi öncekinde de önemliydi.)

Taraflardan hiç birisinin seçimi açık farkla kazanması beklenmiyor, fark az olacaktır. Bu durumda birkaç bin kişinin bile şu ya da bu partiye oy vermesi veya oy kullanmaması önemli olacaktır.

Sonuç olarak; HDP zaten iyi olmayan duruma ülke dışındaki seçmeni hiçe sayarak katkıda bulundu denilebilir.

Bunu düzeltecek midir; mutlaka düzeltecektir ama önceden de belirttiğim gibi burada gerçekleşen unutkanlık değildir, yıllardır süren bir kafa yapısının göstergesidir.

Benzer durum CHP’de de var. Seçmenle yeni ilgilenmeye başladılar ama yılların alışkanlıklarını birkaç ayda aşamazsınız.

Almanya’da AKP örgütlenmesinin boyutuna ilişkin bir örnek:

IG Metall dünyanın en büyük sendikasıdır ve çok sayıda Türkiyeli işçi bu sendikaya üyedir.

Ülkenin sanayi merkezlerinden Stuttgart’ta IG Metall Can Dündar’ı bir konferans için çağırıyor. Çok sayıda Türkiyeli işçi merkeze gidip bu konferansın iptal edilmesini, aksi durumda sendikadan istifa edeceklerini duyuruyor. Sendika konferansı iptal ediyor.

Bu durum AKP’nin Almanya’da aralıksız süren çalışmasının ve etkinliğinin göstergesidir. SPD yandaşı büyük bir sendikada bile durum böyledir. Bu durum sadece Stuttgart’a özgü de değildir.

Almanya’da AKP’nin Türkiye’dekinden oldukça yüksek oy oranına ulaşmasında yıllardan beri süren bu çalışmanın önemli rolü vardır.

Almanya’ya gelmek zorunda kalmış KHK’lı bir öğretim üyesiyle birlikte bir konferansta da bulunmuştum, konu buydu.

Konuyu bir videoda da açıklamıştım. Hepsi youtube’da duruyor. Youtube’a TDAS Platform yazdınız mı tamamını görebilirsiniz. Toplam 130 taneden kaçıncısıydı, hatırlamıyorum. Merak eden zorlanmadan bulabilir diyeceğim.

Konuyla ilgili her şeyi açıkladım sanıyorum