Şuanda 17 konuk çevrimiçi
BugünBugün233
DünDün1765
Bu haftaBu hafta2787
Bu ayBu ay11014
ToplamToplam10221356
Videolarda çeşitlenme PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Salı, 12 Nisan 2022 19:55


Dünya çok hareketli, sürekli olarak önemli olaylar oluyor ve ben de konuyla ilgili video yapıyorum. Önceden de değişik kereler belirttiğim gibi benim yaptığım olayların yorumudur, medyadan da öğrenilebilecek olan olayların tekrarlanması değildir.

Yorum yapabilmeniz için konuyla ilgili olarak önceden önemli bilgi birikiminizin olması gerekiyor. Mesela Şili, mesela Kazakistan, mesela Ukrayna konularında olduğu gibi… Buna sahipseniz yorumunuz da “o da olabilir, şu da olabilir” gibi hiçbir şey söylemeyen sözüm ona yorumlara benzemez. Dinleyenlere bir şeyler verir.

Videolardaki konuları çeşitlendireceğim.

Edebiyata gireceğim, öncelikle edebiyat dergiciliğine… Ne de olsa 28 yıl Yazın adlı edebiyat-kültür dergisi yayınladım.

Sosyolojiye ve bu bağlamda yeni sosyoloji teorilerine yöneleceğim. Post modernizm bunlardan bir tanesidir ama sayı fazladır.

Bunların yanı sıra etnoloji de bulunacak. Başlangıçtaki videolardan birisinde Engels’in Ailenin Devletin Özel Mülkiyetin Kökeni kitabındaki tezlerin çoktandır geçersiz olduklarını anlatmıştım. Engels yaşasaydı o da aynısını düşünürdü. Çünkü kitaptaki tezlerini etnolog Morgan’ın araştırmalarına dayandırmıştı ama Engels’in ölümünden sonra yapılan başka araştırmalar Morgan’ın bulgularının sınırlılığını göstermişti ya da bu bulgulardan hareketle genelleme yapılamazdı.

Sonra doğa bilimlerine geleceğim. Bu bağlamda yine çok sayıda tezi geçerliliğini kaybetmiş Doğanın Diyalektiği’ni inceleyeceğim.

Normaldir, yazıldıktan sonra yüz yıldan fazla zaman geçti ve doğa bilimlerinde çok şey değişti.

Son olarak felsefe var, tabii genel olarak felsefe değil belirli konular… Özellikle zihin felsefesi, felsefe eğitimini bitirirken modern zihin felsefesi konusunda bitirme tezi yazmıştım.

Bu arada şu veya bu ülkedeki politik olayların hızının yavaşlayacağını da sanmıyorum. Yeri geldikçe bunları da yorumlarım.

Bu arada 1968’i unutmamak gerek…

Biliyor musunuz, Türkiye 68’i dünyada pek dikkate alınan bir 68 değildir. 1968 bir yıl değil bölgelere göre değişen bir dönemin adıdır ve bazı ülkelerde önemli kültürel değişimlere neden olmuştur.

Bizde ise olmadı.

Şimdilik 86 video yapıldı, bu konularla sayı kaça varır bilemem artık…

Bir konuyu kısa ve iyi yazabilmek ya da anlatabilmek önemlidir ve bu da hayatta en iyi yapabildiğim işlerden birisidir.

Felsefe bölümünü okurken yan bölüm olarak etnoloji almıştım. İlk yarı yılda basit temel ilkelerin anlatıldığı bir ders vardı. Alıntı nasıl yapılır, bir konu kısaca nasıl anlatılır gibi…

Profesör dört sayfalık bir metin verdi ve bunun en fazla yarım sayfada anlatılmasını istedi. Hazırlayıp verdik. Sonraki derste adam hayretle bana bakıyordu… Özet nasıl çıkarılır, biliyordum: metindeki ana fikir ve bunun yan fikirlerle bağlantısını belirteceksiniz. Sınıf ortalamasından 40 yaş kadar büyüktüm ve adam hiç beklemiyordu.

Kısa yazıp, kısa konuşacaksınız ama nasıl?

Öyle bir kısalık olacak ki bu, ana fikri ve yan fikirleri ifade edecek…

Okuyan ya da dinleyen konuyu esas olarak anlayacaktır. Ayrıntı istiyorsa referanslar verirsiniz, onlardan öğrenebilir.

Yaklaşık son on yıldan beri bu anlatım tarzı çok önemli oldu.

Eskiden ne kadar uzun yazar ya da konuşursanız, o kadar çok şey anlattığınız sanılırdı ama gerçek böyle değildir.

Özellikle son dönemde tersi aranmakta, uzun metinler ya da konuşmalar genellikle sıkmaktadır.

Bu arada unuttum, konulara yapay zekayı da ekleyin derim.