Geçtiğimiz iki ay boyunca sürekli bir haber büyük umut verici olarak paylaşılıyordu: Küba korona virüsünün tedavisini bulmuştu (bazıları aşısını buldu diyordu) ve bütün insanlığa yetecek kadar da stokları vardı. “İşte sosyalizm” diyordu bizim Marksistler ve haberi sürekli tekrarlıyorlardı. Sosyalizm bu, yapardı…

Son günlerde bu haber ortadan kayboldu. Korona virüsünün tedavisi için ilacın ve aşının olmadığı ortaya çıktı. Değişik ülkelerde sürekli araştırma yapılıyordu ve umut verici gelişmeler vardı ama hiç kimse, önceki yazıda sözünü ettiğim bizdeki profesör hariç, “bulduk” demiyordu.

Küba da bulmamıştı.

Küba gerçekten böyle bir açıklama yapmış mıydı, bilmiyorum; yapmışsa doğru yapmamıştır, ama ben bizim Marksistlerin uydurduğunu sanıyorum. Almanya sosyalist hareketinde böyle bir habere rastlamadım mesela… Olsaydı onlar da fazlasıyla duyururdu.

Küba korona virüsünden ağır şekilde etkilenen İtalya’ya doktor gönderdi (Çin de gönderdi). Bu bir şeydir, tedavinin ya da aşının bulunmuş olması başka bir şeydir. Bu doktorlar hem İtalya’da yardımcı olacaklardır ve hem de virüsten ağır şekilde etkilenen bu ülkede hastalık konusunda tecrübe kazanacaklardır.

Küba’nın tıp konusunda geliştiğini, çok sayıda ülkeye doktor gönderdiğini, bazı hastalıkların tedavisinde önemli aşama yaptığını biliyoruz ama bu bir şeydir, koronayı tedavi başka bir şeydir.

Kaldı ki, bulmuş olsaydı bile, bunun denemesi vardır ve belirli bir zaman alır. Denemenin ardından büyük çapta üretim yapmak hiç kolay değildir ve Küba’nın da imkanlarını aşar. Ama ne gam, marksist tedaviyi ya da aşıyı Küba’nın bulduğunu duymak istemektedir ve bunun için de uydurmaktadır. Bir hastalığa karşı ilaç nasıl araştırılır, bulunduktan sonra hangi denemeler yapılır, bu ne kadar zaman alır ve ardından nasıl büyük üretim yapılır; bilmez, bilmesi gerekli de değildir çünkü sonuçta her şeyi bildiğini sanır.

Bir daha soralım: Küba’nın korona virüsüne karşı bulduğu ve büyük miktarda ürettiği iddia edilen ilaç ya da aşı nerede?

Yok böyle bir şey…

Bu durumda sizlerin duymak istediğini uyduran başka insanlardan ne farkınız kalıyor?

Bu ülkede hala Almanya’nın Türkiye’yi kıskandığını sananlar bulunuyor.

Neden derseniz, böyle olmasını istiyorlar, bunu duymak istiyorlar ve ilk fırsatta yeniden konuşmaya başlıyorlar. Ardından yeni bir fırsat çıkıncaya kadar susmak zorunda kalıyorlar.

Küba korona krizini de kullanarak meşruiyetini dünya çapında yeniden onaylatmış, adını bir kez daha duyurmuştur. Bu ülkenin tıptaki başarısının konuşulması iyi bir şeydir ama buradan korona virüsünün tedavisini ya da virüsünü bulduğu sonucu çıkarılmaz.

Biliyorum herkes bu küçük ülkedeki sosyalizmin devamlı başarı kazanmasını istiyor ve bu haklı bir istektir ama büyük uydurmalara geçerlilik kazandırmaz.