Şuanda 36 konuk çevrimiçi
BugünBugün448
DünDün1521
Bu haftaBu hafta12584
Bu ayBu ay45283
ToplamToplam10207337
Teyzemin şapkası olsaydı... PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Çarşamba, 22 Haziran 2016 22:59


Dayım olur muydu?

Türk Milli Takımı’nın Avrupa Şampiyonasında ilk 16’ya girmek gibi pek de matah sayılmayacak bir başarı için türlü çeşitli hesaplar yapması, filan falanı yenerse, falan filanla şöyle yaparsa biz tur atlarız rüyası bitti!

İyi oldu; turnuvanın kötü ekipleri arasında sayılan takım elendi.

Çek Cumhuriyeti’ni yenince ya da bir kereden bu kez bir şey olmadı.

Milli takım oyuncularına ilk 16’ya girerlerse yüksek prim vaat edilmiş. Bu vaat bile, “bizim çapımız bu kadar” demenin başka türlüsüdür.

Milli takım kampına nefesi kuvvetli bir imam gönderselerdi belki daha iyi olurdu!

Yaptıklarından görüldüğü kadarıyla durumları hiç iyi değil…

Buradan hareketle hemen acele sonuçlara varmayın; alternatif olmadığına göre AKP devam edecek demektir.

Durumlarının iyi olmadığı, nasıl olursa olsun başarı olarak sunulabilecek bir şey aramalarından belli oluyor. Avrupa’da ilk 16 takım arasına girmek başarıdır ama matah bir şey değildir. Bunu bile allayıp pullayıp satmaya çalışacak durumdalar.

Alıcıları mutlaka vardır ama şimdi satılabilecek bir şey de kalmadı.

RTE herkese laf yetiştiriyor. Bu da kafaları sürekli meşgul etmenin, dikkatleri başka konulara çekmenin yöntemlerinden bir tanesidir.

Milli takımdaki fiyaskoyu gizlemek için bugünlerde iyice kızması mümkündür.

Dinleri imanları para ama işi bilmiyorsan parayla bilir duruma gelemiyorsun.

Fatih Terim artan oranda Hüseyin Baradan rolüne uygun hareketler yapıyor. Afili sözler ediyor, hareketler yapıyor ama olmuyor…

Futbol başarının sürekli yeniden üretildiği bir yerdir.

Bir zamanlar başarılı olabilirsiniz ama futbolda bunun anısıyla yaşanmaz.

O başarıyı tekrarlayabilmeniz ya da en azından yaklaşabilmeniz gerekir.

Avrupa’nın en pahalı üçüncü antrenörüne daha da fazla para ödeseniz, bu olmaz, olamaz.

Adamın dönemi geçmiş. Yapamıyor ve bir zamanlar yapmış olmak bugünkü fiyaskoyu örtemez.

Oyuncular yapamadı, demiyorum, onlar yapabilseydi, antrenöre gerek olmazdı. Antrenörün işi yapabilecek oyuncuyu bulmak ve ona başarılı olanı yaptırmaktır.

Milliyetçiliğin bu kadar kışkırtıldığı bir ortamda milli takıma yabancı antrenör de getiremezler. Getirmeleri demek, bu ülkeden antrenör ancak bu kadar çıkıyor, demenin başka türlüsü olur.

İşleri zor vesselam!

Bakalım RTE durumu kurtarmak için ne yapacak?