Şuanda 43 konuk çevrimiçi
BugünBugün129
DünDün1377
Bu haftaBu hafta1506
Bu ayBu ay23326
ToplamToplam10233668
Ölüm üzerine ve İbrahim Yalçın PDF Yazdır e-Posta
İhsan Sağmen tarafından yazıldı   
Pazartesi, 18 Nisan 2016 17:31


Ölüme inanmıyorum, değişime inanıyorum dünyada, yani şekil değişiyor, başka biçime giriyorsun. Yine de yaşamına şahitlik yaptığım yoldaşlarım düştükçe beni hüzün kaplıyor.

Paris’e üç hızlı tren bileti alıyor yoldaşım. İbrahim hastanede ve ciğerleri su toplamış dendi. Salı bilet alındı ve biz Cuma sabahı orada olacağız. Bu aşamaya on beş günlük süreçte ulaştı. Gördüğü tedavi ağır biliyorum, fakat ona vız gelir diyorum.

Ölümü aklıma getirmiyorum, çünkü; İbrahim ölüme yenilmez, fikri yerleşmiş aklıma. Çarşamba saat on dört otuz oluyor ve bilincini yitiriyor.

Acil her tarafa haber uçuruluyor.

Bizim telefon çalıyor acı acı, Engin telefonda; maalesef diyor, İbrahim’i kaybettik.

Pencereye yönelip, bakıyorum dışarıya, sadece İbrahim’i görüyorum, gözümün önünden beraberliklerimiz geçiyor. Gözlerimdeki yaşı tutamıyorum. Ankara’yı arayıp söylemek istiyorum neden se? Onlar benden hızlı duymuşlar.

On beş dakikada yayılmış kötü haber. Paris aranıp ne düşündükleri soruluyor. Acele etmeyin zaten iki gün sürer denince, hastane ziyareti için aldığımız Paris tren bileti, yoldaşımızın Türkiye’ye uğurlama merasimine gidişine dönüşüyor. Avusturya, İsviçre, Hollanda ve Almanya’dan yoldaşları yollara çıkıyor.

On beş Nisan Cuma saat on otuz dörtte ulaşıyoruz hastaneye,  elli yoldaşı ve yakını morg önünde bekleşiyorlar.

Konuşmalar yapılıyor İbrahim üzerine, onun mücadelesi ve onurlu yaşamı bir kere daha vurgulanıyor. Teker teker İbrahim Yalçın’ın yüzüne bakıp çıkıyoruz.

‘Sen ölmedin İbrahim, öldüğüne inanmıyorum’ dedim. Odadan çıktım orada hiç ağlamadım.

Avusturya’dan gelenler yolda kaza atlatmışlar yetişemediler ve biz onları hastanenin kantininde bekledik, yıllarca birbirini göremeyen yoldaşları bir araya topladı İbrahim’in ölümü. Sohbetler ve anılarımızı anlatırken Avusturya ekibi de geldi.

Dinleme ve takip için bir milyon dolar harcanan, dünyanın en azılı diye nitelenen İbrahim Yalçın, için CNN Televizyonundaki bir yorumu anlatıyor Kazım ve Viyana hava alanında uçağı kaçırıyorum sözü üzerine sırf; ‘İbrahim’den emir aldın, hangi uçağı kaçıracaksın’ diye on sivil polisin saldırdığı yoldaşı konuşturuyoruz. Kolunu kırmışlar, o İbrahim yoldaşa feda olsun kol ve bacak diyor, işte inanmak ve güven yoldaşlıkta budur.

Sonra yemeğe gidiyoruz.

Gittiğimiz yer Antakya’lının bir restorantı, yemekleri yiyoruz ve iki saat sonra hesap ödemek istiyoruz. Orasının sahibi ve eşi, biz İbrahim’in dostlarıyız, bu yemeğin hesabını dostlukla o bize ödemişti, dediler.

Hesabın önceden ödenmesini orada öğrendim. Bana, İBO giderken sessizliğe, bir şey daha öğretmişti, ölüm yoktur, eylem vardır.

Seninle hep eylemde olacağız YOLDAŞ.