Şuanda 41 konuk çevrimiçi
BugünBugün1799
DünDün2267
Bu haftaBu hafta6641
Bu ayBu ay4066
ToplamToplam10214408
Komünist ve marksist olmayan sol PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Salı, 27 Ocak 2015 19:10


Yunanistan’da SYRIZA’nın seçim zaferinin en önemli yanı bize örnek olacak olması değildir. Türkiye ve Yunanistan solları birbirine hiç benzemiyor. Buna rağmen eski özellik devam ediyor ve solun bir bölümü Syriza yandaşıyken başka bir bölümü de Yunanistan Komünist Partisi (KKE) yandaşı oldu. Yıllar öncesinden bildiğimiz gibi insanlar kendileriyle ilgisi bulunmayan başka partilerden alıntılar yaparak birbirleriyle mücadele ediyorlar. Eski SBKP-ÇHC çelişkisinin yeni bir çeşidi gibi sanki… Kendisini teorik olarak geliştirememiş olan sol pek değişmemiş… Şablonu başka bir yerden al, kendine uygula ve böylece de bir şey olacağını zannet...

SYRIZA’nın başarısı bambaşka bir yönden dikkat çekicidir: 21. yüzyıl başlarından itibaren dünyada marksist ve komünist olmayan bir sol ortaya çıkmaya başladı. SYRIZA bunun dikkat çeken son örneğidir.

Meksika’da Zapatistalarla başlayan, Avrupa çapında Sosyal Forum eylemleriyle süren, Bolivya’da solun iktidara gelmesiyle devam eden ve SYRIZA…

Arada başka örnekler de verilebilir ama bu en bilinenler sanırım yeterlidir.

Bunlar soldur, ama marksist ve komünist değildir. Sosyal demokrat da değildir…

Tipik bir komünistin bunu anlaması mümkün değildir.

O, kargadan başka kuş tanımaz!

Denilebilir ki, evet yukarıda sayılan marksist ve komünist olmayan sol örnekleri var, ama bunların sonucu ne oldu?

Ne diyeyim, bilmem ki…

Önce sen kendine baksana, senin sonucun ne oldu?

SSCB gibi dünyanın altıda birini kaplayan sosyalist bir ülkede 74 yılın ardından kapitalizme geçildi.

Çin Halk Cumhuriyeti’nde kapitalizme geçiş daha çabuk gerçekleşti.

Arnavutluk’tan hiç söz etmeyeyim…

Reel sosyalizm, marksizm-leninizmin yaşayan örneği sonuçta kapitalizmin yeniden üretilmesiyle sonuçlanmadı mı?

İnsanların marksist sosyalizm dışında kapitalizme karşı başka yollar aramasından neden bu kadar rahatsız oluyorsunuz?

Başarılı olamayabilirler ama bundan ne çıkar?

Komünistler başarılı mı olmuştu?

Çağımız kapitalizmden sosyalizme geçiş dönemidir söylemi içinde büyüdük ve mücadele ettik, sonra bir de baktık ki kapitalizme geçmişiz…

Aynen böyle oldu, öyle değil mi?

Dahası, bu kapitalizme geçişi gerçekleştiren komünist partisi üyesi komünistlerdir.

Reel sosyalizmde kapitalizmi kuran komünistlerdir ve her ülkede bu böyledir.

Sosyalizm sonrası kapitalizmin burjuvalarının geçmişini araştırın, komünist partisi üyeliği bulursunuz. Sıradan üyeler de değillerdi, sorumluluk sahibi komünistlerdi…

Birkaç örnek vereyim:

Rusya Federasyonu’nun (RF) bugünkü devlet başkanı Putin, SSCB’nin gizli servisi KGB’nin Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ndeki sorumlusuydu.

Gorbaçov’un görevden uzaklaştırılmasının ardından devlet başkanı olan Jeltsin, önemli bir kentin parti örgütünün sekreteriydi (yanlış hatırlamıyorsam Leningrad).

1990’lı yıllarda Gürcistan devlet başkanı olan Schwardnadze, SSCB Dışişleri Bakanıydı. O’nun dönemi, Türkiye ve ABD’nin Kafkasya’da egemenlik kurmak için RF ile mücadele dönemidir ve korumalarının maaşını bile Türkiye ödüyordu.

Azerbaycan’da Elçibey’i darbeyle devirerek yönetimi ele geçiren Haydar Aliyev, SBKP MK’da KGB sorumlusuydu. O’nun döneminde Azerbaycan kapitalizme geçişini tamamlamıştır denilebilir.

Orta Asya bölgesindeki sosyalist cumhuriyetlerden hiç söz etmesem daha iyi…

Bu ülkelerde, mesela Özbekistan’da, partinin adı değişti, kadro aynı kaldı. Komünist yöneticiler neredeyse toplu olarak burjuva oldular.

Yıllarca sosyalizmin kalesi olarak bilinen Bulgaristan’a gelelim…

Yaklaşık 40 yıl Bulgaristan Komünist Partisi Genel Sekreteri olan Jivkov, ülkedeki ayaklanma sonucu görevi bırakmasının ardından yolsuzluk suçlamasıyla tutuklandı ve hapiste öldü.

Ardından ülke en yukarıdan mahalle karakollarına kadar örgütlenmiş iki mafya grubu arasında savaşa sahne oldu. Bu iki mafya grubunun önderleri de birisi Lukanov olmak üzere iki eski başbakandı.

Polonya’da devrim önderi olması beklenen işçi sınıfı gerçekten de öncü bir rol sergiledi. Köylüleri ve aydınları kendi militan eyleminin çevresinde toplayarak mücadeleye yöneltti. Tek farkla ki, sosyalizm değil kapitalizm istiyordu. Bu ülkede reel sosyalizmin sona ermesinden sonra geçen 25 yılda hala sol denilebilecek bir örgüt çıkmamış durumdadır.

Sahi, sosyalizmin yıllarca iktidarda olduğu bu ülkelerde yaşanılan kapitalizme geçişin ardından komünist partileri veya sol hangi durumdadır?

RF’de komünist partisi bulunuyor ve yüzde 5-10 arasında oyu bulunuyor, ama milliyetçi yönü ağır basan bir partidir.

Çekoslovakya, biliyorsunuz, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olarak ikiye ayrıldı. İlkinde Silezya ve Bohemya Komünist Partisi bulunuyor ve yüzde 15 civarında desteği var.

Almanya’da ise Sol Parti’nin (ki asıl gücü eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti topraklarındadır) yüzde 10 civarında oyu bulunuyor.

Bu kadar, başka yerlerde kayda değer komünist partisi hatta sol parti bile bulunmuyor.

İnsan SYRIZA’ya laf etmeden önce bu yıkıntı üzerine biraz düşünür de öyle konuşur diyeceğim; ama ne gezer…

Unutmayayım, ÇHC’de halen komünist partisi iktidardadır ama bu ülkeye sosyalisttir diyebilecek olan halen var mıdır?

ÇHC’de komünist partisi önderliğinde güçlü bir kapitalizm kuruldu…

Komünist partisi önderliğinde kapitalizm kimin aklına gelirdi, ama oldu.

Bu kapitalizmin teorisyeni olan Deng, yıllarca ÇKP üyesiydi ve Mao ile bilikte mücadele etmişti.

Denilebilir ki, SYRIZA başarılı olamayacak…

Mümkündür, başarısız olabilir, ama komünistler başarılı mı olmuşlardı?

SYRIZA’yı suçlayarak eleştirenlerin önce kendi tarihlerine bakmasında yarar bulunuyor.

Başarısız olunabilir. Peki ama komünistler burjuvaziyi hedef alır almaz başarılı mı olmuşlardı? 1917 Ekim Devrimi’ne gelinceye kadar sonuç alınamayan çok sayıda girişimde bulunuldu. 74 yıllık iktidarın ardından da kapitalizme dönüldü.

Dünyanın değişik bölgelerinde marksist, komünist ve sosyal demokrat olmayan sol yükseliyor. Bu partilerin kapitalizm karşıtlığı, anti kapitalizm olarak adlandırılıyor, Marksistlerden ayırmak için…

Komünistlerin bu partileri “burjuvazinin kısa dönemde yedek lastiği” olarak değerlendirmesi normaldir.

Komünistler gibi burjuvazinin uzun vadede yedek lastiği olmak herkesin yapabileceği bir iş değildir ne de olsa…

Reel sosyalizmin birbirini revizyonist olarak suçlayan SBKP, ÇKP ve Arnavutluk Emek Partisi örneklerine bakarsak; komünistler burjuvazinin uzun vadede yedek lastiği oldular demek yanlış olmaz sanırım.

Bunları anlatmaktaki maksadım, SYRIZA vb. girişimlerin küçümsenmesine yönelik olarak, “siz kendi tarihinize bakın, önce o tarihi değerlendirin” demektir.

SYRIZA programını anti kapitalist bulmayabilirsiniz. Eleştirilerin bulunması, yetersizliklere işaret edilmesi normaldir. Ama SYRIZA sosyal demokrattır vb. saptamalara girildiğinde yapılabilecek olanların en iyisi, komünistlerin 20. yüzyıl tarihine dikkat çekmektir.

Sanki başarılı olmuşlar da kendi paradigmalarını başkalarına dayatıyorlar.

Keşke olunabilseydi, ama durum ortadadır.

SYRIZA örneği bize taşınamaz ama benzeri örneklerde olduğu gibi dikkatle izlenmeli ve öğrenilmelidir.

Son Güncelleme: Cumartesi, 31 Ocak 2015 08:41