Şuanda 20 konuk çevrimiçi
BugünBugün749
DünDün1457
Bu haftaBu hafta749
Bu ayBu ay8976
ToplamToplam10219318
Taksim ısrarı PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Perşembe, 02 Mayıs 2013 17:52


Sadece bu hükümetin değil, bu devletin 1 Mayıs ile sorunu var.

Cumhuriyet’in ilk elli yılında komünist olarak bilinenler 1 Mayıs yaklaşırken gerekli eşyalarını hazırlarmış. Gözaltına alınacaklarını ve 1 Mayıs’ı nezarette geçireceklerini bilirlermiş.

Yıllar sonra bu kadarı yapılamıyor, ama başka bir şey yapılıyor.

34 kişinin devlet provokasyonu sonucu hayatını kaybettiği 1977 yılından beri Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs için sembolik önemi bulunuyor.

1 Mayıs her yerde kutlanabilir, ama sorun bu değildir.

1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak ya da kutlamamak yer konusunda farklılıktan çok daha büyük önem taşır.

Dahası, Taksim’in her tarafının kazılmasını ve meydanın tümüyle değiştirilecek olmasını sadece kapitalist yatırım çerçevesinde düşünmemek gerekir.

Sembollerin yok edilmesi unutturmanın etkili yollarından bir tanesidir.

Taksim Meydanı da tıpkı Diyarbakır Cezaevi ve Madımak Oteli gibi bir semboldür.

1 Mayıs’ı Kadıköy’de ya da İstanbul’un herhangi bir meydanında değil de Taksim’de kutlamak farklı yerin ötesinde anlama sahiptir.

Taksim Meydanı bu ülkede 1 Mayıs’ın sembolüdür.

Diyarbakır Cezaevi’nin yıkılmaması, müze yapılması için kampanya düzenlendi.

Bu cezaevi 12 Eylül faşizminin Kürt halkına yönelik vahşetinin simgesidir ve bu nedenle korunması önemlidir.

Hükümetin sorunu ise, bunu yıkıp yerine başka cezaevi yapmak ve orada da az çok normal sayılabilecek cezaevi uygulamasını hayata geçirmektir.

Diyarbakır Cezaevi’nin yarattığı çağrışım böylece zayıflatılmış olacaktır.

Benzer bir durum Madımak Oteli için söz konusudur.

İtirazlara rağmen yıkıldı, çünkü her yıl önünde anma yapılması istenmiyordu.

Madımak vahşeti giderek daha az hatırlansın isteniyordu.

Benzeri bir kavga yıllar önce Almanya’da yaşandı.

Bazı sağcı eyalet yönetimleri eski toplama kamplarını giderek küçültmek ve sembolik duruma getirmek istiyordu. Çok sayıda itiraz ve yapılan eylemler sonucu bu istek hayata geçirilemedi. Ama yine de Bayern’de bulunan Dachau toplama kampının eskisine göre küçültüldüğü söylenebilir.

Bu türlü mekanların olduğu gibi korunması yaşanmış tarihin iyi hatırlanması açısından önemlidir.

İstanbul Belediyesi ve AKP hükümeti Taksim’de sadece yeni inşaat yapmıyor.

Önemli bir sembolü solun ve işçi hareketinin tarihinden silmeye çalışıyor.