Şuanda 35 konuk çevrimiçi
BugünBugün220
DünDün878
Bu haftaBu hafta220
Bu ayBu ay45933
ToplamToplam10207987
Suriye'de sıra Kürtlere mi geldi? PDF Yazdır e-Posta
İbrahim Yalçın tarafından yazıldı   
Pazar, 09 Eylül 2012 07:24


Suriye’de bir buçuk senedir aralıksız devam eden iç savaşta, Hükümet yanlısı güçler ve Kürtler karşı karşıya…

Daha düne kadar yanyana oldukları iddia ediliyordu, bugün karşı karşıya oldujklarını gösteren somut delliler var.

Tayyip Erdoğan ve kimi ‘’sol’’cu ‘’çok bilmiş’’lerin iddialarının aksine  Suriye yönetimi ile Suriyeli Kürtlerin birlikte hareket ettiklerine ilişkin açık yada kapalı söylemlerin gerçek dışı olduğu, son günlerde Halep ve Şam’da kürtlerin yoğun olarak yaşadığı mahallelere karşı bombardıman uçaklarıyla yapılan saldırı ve 28 Kürdün ölümü, onlarcasının da yaralanması ile açığa çıkmıştır.

Bugün (8 Eylül 2012) ‘’Yeni Özgür Politika’’nın  ‘’İNTİKAMLARINI MİSLİYLE ALACAĞIZ’’ manşetiyle verdiği habere göre, ‘’ Halep’de Kürtlerin yoğunlukla yaşadıgı Şex meqsud mahallesi, Suriye rejim güçlerine ait savaş uçaklarıyla bombalanarak çogunlugu Efrinli olan 20 kürt vatandaşının  ölümüne 54 Kürt’ün de yaralanmasına neden olmuşlardır. Öldürülen Kürtlerin cenazelerine onbinlerce Kürt katılmıştır. Diğer yandan Şam’a bağlı Deril Esafir köyü’de, aynı şekilde savaş uçaklarının saldırısına ugramiş ve bu saldırıda da 8 Kürt hayatını kaybetmiştir.’’ Denilmektedir.

Yazının devamında,

Batı Kürdistan demokratik Toplum Hareketi(BİTAV-DEM)Halk Meclisi ve YPG’nin, ‘’Bedeli ne olursa olsun, Suriye’de demokratik özerklik projelerini hayata geçireceklerini’’  bir kez daha deklara eden Kürt örgütlerinin protestoları bulunuyor,

REJİM BEDELİNİ ÖDEYECEK alt başlığı ile yapılan açıklamda

’Başer ESAD rejiminin hiçbir meşrutiyetinin kalmadığı, Kürtlerin bu saldırı karşısında sessiz kalmayacakları ve misliye karşılık’’ verecekleri belirtiliyor.

Ayrıca, KCK Yürütme konseyi başkanlıgı’nın da açıkmasına yer veren gazete, KCK’ tarafından yapılan açıklamada, ‘’Kürtlere yönelik saldırıların karşılıksız kalmayacagı ve gereken cevabın verilecek perfonmansa sahip oldunduğunun bilinmesi gerektiğini belirtiyoruz. Halkımızın enğin öfkesi ve özğürlük mücadelesinin yürüyüş temposu altında sömürgecilik ezilerek,zulmün değil haklı davanın sahipleri kazanacaktır… ’’ denildiğini belirtiyor.

Bütün bu açıklamalardan kısa bir süre sonra, ‘’Fırat haber ajansı’’nın geç saatlerde ‘FLAŞ’ adı altında geçtiği yeni bir haber’de, ‘’YPG’DEN HALEP KATLİAMINA MİSİLLEME’’ olarak duyuruluyor. habere göre,’’ Yüksek Kürt Konseyine bağlı Halk Savunma Birlikleri (YPG) Halep’te Kürtlere yönelik gerçekleşen katliama karşı, Efrin’de bir misilleme eylemi gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen eylemde Suriye ordusuna mensup 3 askerin öldüğü ve 2’sinin de yaralandığı’nı bildiriyor

Suriye’de Başer Esad rejimi  ile Kürtler arasındaki çatışmaların devam etmekte olduğuna ilişkin haberler gelmeye devam ediyor.

Türkiye’nin terör yazıcısı gazeteleri ve onların  köşe yazarları bunlardan bahsetmiyor bile. Onlar, kalemlerini resmi ideolojinin gösterdiği hedefler doğrultusunda kullanarak yalan yazıcılığına devam ediyorlar hala…

Kürt özgürlüğünün karalanması, Kürt realitesinin gözlerden uzak tutulması, Kürt ğerçekliğinin boğularak  bertaraf edilmesi, Suriye sorunuya birlikte  ve beklenmedik bir anda ortaya çıkan 900 km’lik bir komşu Kurdistan karabasanı’ından bir an evvel kurtulmanın beyhude çaresizliği altında ‘’kanlı konseptler’’ arayışı içerisindedirler.

Bundan on yıl önce, ‘’Türkiye Türklerindir’’ ‘’ya sev ya terket’’ diyorlardı. Terkedilmeyeceğini gördükleri için ‘’demokratik reformlar’’ aldatmacaları ile Kürt dinamiğini pasifize etmeyi denediler. Ciddi hiçbir projeleri olmadığı için, tüm ‘’reform’’ projelerinin altındaki sinsi tasfiyecilik kısa zamanda deşifre oldu. Şimdiler de, yeniden on yıl öncesine dönme çabasındalar., ‘’Meclis’te ne işiniz var Kandil’e gidin ‘’dıyorlar.

On yıl önce, ‘’Çiller tak der, ben şak diye yaparım’’ diyen bir Genel Kurmay başkanları vardı. Bugün, ‘’ben konuşmam’’ diyen bir Genel Kurmay başkanları var. ‘’ emir kuluyum, söyleneni yaparım’’ diyor.

On sene öncesinde ne söylenmişse bugün de aynı şeyi söylüyorlar. Biçim farklı olsa da öz itibariye ikiz kardeş gibiler, On sene önce ‘’öldürüldü’’diye haber geçerlerdi, şimdiler’de ‘’etkisiz hale getirildi’’ diyorlar.

On sene önce, Kürt özgürlük mücadelesini Rum ve Ermeni kışkırtması diye karalayıp gözden düşürmeye çalışırlardı. Bugün de, bazen İsrail, genellikle’de Başer Esad’ın adamları olmakla suçlayarak karalama gayreti içerisindeler.

Daha düne kadar, Suriye’de ortaya çıkan Kürt özerkliğini Başer Esad’ın yeni bir komplosu olmakla suçlayanların, bugün aynı Esad rejiminin saldırısına ugrayan Kürt’ler için ne diyecekleri merakla beklenmektedir.

Kaldı ki, orta yada daha uzun  bir gelecekte, Suriye Kürtlerinin,Türk ve Suriye hava kuvvetlerinin ortak saldırısına ugramayacagının garantisini kim verebilir ki?