Şuanda 24 konuk çevrimiçi
BugünBugün115
DünDün878
Bu haftaBu hafta115
Bu ayBu ay45828
ToplamToplam10207882
serdar soyergin ve kavgada yitirdiklerimizin anısına PDF Yazdır e-Posta
Aycan Özkan tarafından yazıldı   
Salı, 25 Ekim 2011 20:31


         Merhaba Dostlar,
      

        Arkadaşlar, bugün bildik ve klişeleşmiş söylem yapmayalım. Bugün karanlık ve aydınlığın içiçe geçtiği; ajan, provakatörlerin yer  edindiği ama her zaman devrimcilerin, sosyalizmin insanlığın kurtuluşu olduğunun bilinciyle mücadele etmiş, bedel ödemiş, ama bedel de ödetmiş bir geleneğin taraftarları olarak, geçmişimizle yüzleşmek, geçmişimizdeki temiz sayfaları ortaya koyarken; karasayfaları ve karanlık yüzleri açığa çıkartmak gibi bir yükümlülüğümüz olduğuna inanıyorum.
      

       Aradan bunca yıl geçmiş olmasına ve yok olmuş, kara yüzlüler tarafından tasfiye edilmesine rağmen, o yapının, Acilcilerin adı saygıyla anılıyorsa, bu demektir ki adı bilinen yada bilinmeyen insanlarımızın bu topraklara ektikleri tohum yeşermiş ve kök salmıştır.
       

       Serdar Soyergin, Sarı Serdar'ımız, ilk kaybımız değildi. Son kaybımız da değil. Süleyman Aydemir ve üç yoldaşı, İstanbul'da saatler süren bir çatışma sonrası katledildiler. Ahmet Çolak, Suriye'de hanedanlık kuran devrim kaçkınlarına karşı çıkıp 12 eylül faşizmine karşı savaşmak için dönerken, sınırda hala nasıl olduğu ve kimler tarafından yapıldığı bilinmeyen bir cinayete kurban gitmiştir.

     

       Ali Çakmaklı (hoca) teslim olmayacağız, savaş asıl şimdi başlıyor, kararını yoldaşlarıyla birlikte alıp, hala savaşmak isteyen, dik duran ama örgütleri tarafından yalnız bırakılan devrimcilerle bağlantıya girip, savaş hazırlığı yaparken karanlık unsurlar tarafından katledilmiştir. Son sözleri; kahrolsun faşizim, kahrolsun emperyalizm olmuştur. Namlular karşısında bu sloganları atan bir devrimci öndere, karanlıklar ülkesinin, karanlık unsurları kara çalmaya kalktılar. Ve bütün karanlık adamlar gibi, yaptıklarının arkasında duramayıp, inkara yöneldiler. Beceremediler, güneşi şimdiye kadar kimse karartamadı.
      

       Tarih, bizlere, karanlık adamların, aynı zamanda zorba, aynı zamanda zalim ve aynı zamanda korkak olduklarını göstermiştir.
       
       Dostlar, Ülkemizde devrimci mücadele kesintiye uğrasada, devrim tarihi kesintisizdir. Bize ait tarih; İlker Akman'la, Hasan Basri'yle, Yusuf Ziya'yla başlasada Mahir'lerin Ulaş'ların, Deniz'lerin, İbo'ların tarihidir aynı zamanda. Ve Serdar Soyergin ve Süleyman Aydemir ve Ahmet Çolak ve Seyfi Biranger ve tabiki Ali Çakmaklı tarihimizin temiz sayfalarını oluşturan devrimci ve önderlerden bazılarıdır. Bu onurlu tarihi oluşturanları selamlarken, kirletenleri lanetliyelim.
       

      Adlarını anabildiğimiz ve anamadığımız yoldaşlarımızın ve yitirdiklerimizin anıları yaşamımıza ve mücadelemize rehber olsun.