politik mücadelede dönüm noktası Yazdır


Secimlere az bir süre kaldi, ama, ilerici ve devrimci mücadeleyi de halki saracak sekilde, icine alip, beklenen uyanisi tetikleyerek, en ücra köseleri dipten gelen dalga misali sarsmaya, bir cosku, bir heyecan ile, artik yeter dedirtecek psikolojik bir morale ulasmaya basladi.

Yurt disinda yasamin vermis oldugu durumdan mi nedir, bilmiyorum, hep icimde yarim kalan sevda gibi, közünü,hep yanar tuttugumuz, devrim atesinin sicakligi sarmaya, isigini sacmaya basliyacak hale gelmeye baslayinca da heyecanim sürekli artmaktadir. Benim abartmak istedigimden belki bu cümleleri kullaniyorum, ancak, baskaldirinin, aykiri olmanin,olmazsa olmazlari haraketlendigindendir belki bu düsüncelerim.

Kürt ve Türk halklarinin ve diger azinlik halk ve inanclarin bizde variz ve buradayiz, yasayacagimiz özgürlügü beraber örecegiz diyerek, bir adim öne gecmeleri ve bir sekilde baslamalari, gelisen mücadelenin boyutunu ahenkli bir sarmalla öne tasiyarak,  psikolojik karsi koyma üstünlügünü ele gecirdigimizi gösteren tablo yakalandi ve artik nihayet uyandik dedirtti.

Secimlere bagimsiz adaylarin bloklar olarak veya tek tek katilmasi, amac parlamento olmasada, politik taktik olarak uygulamanin cok yerinde oldugunu, pratik acidan cok dogru is yapildigini acik ve net görmekteyiz.

Bazi arkadaslarimizin  politik mücadelenin  bu yanini hafife almalari, siyasi olarak gecmisten ders cikarmadiklarini göstermektedir. Silahli mücadele mi? Parlamenter mücadele mi? Ikilemine girilmesi, meseleyi sil bastan almak olur ki, bizim kaybimiz da zaten buradadadir. Amaclarla araclari birbirine karistirmasin kimse, asker mantigindan simdiye kadar cok cekildi. Sirasi gelince arac olarak gereken bicim kullanilir, bu esneklikte  hep bizde olmalidir.

Birlik ve beraberlikler ve bloklar genel bir politik cephe hareketini olusturdu, heyecanimizda  cogunlukla bundandir zaten, Iste su asamada Anti-AKP ci politika yerine anti-kapitalist  ve onu savunan kesimleri elestiren cizgiye oturursak, daha ileri ve daha devrimci bir is yapmis olacagiz.

Hic bir sey artik eskisi gibi olmayacak cizgisine gelindi. Simdi birlik ve beraberligi esas alarak öne cikmak ki,  Kürt haraketide bunun bilincindedir, bu trenti iyi koruyarak omuz omuza ayaga kalkip düsmeden, yikilmadan yürümenin zamanidir.

Her türlü teknolojik ürünün kullanilarak, insanlarin özel hayatlarini desifre eden, özel yasami carsaf carsaf ortaya sererek politik karmasa yaratan iktidarin gidisi, hic normal olmayan cizgiye dogru kaydiklarini göstermektedir. Bunun arkasindan siddetin gelme ihtimali büyüktür. Secim asamasinda bunlari söylemek erkendir denebilir ancak, kaset ve santajlarla bükemedikleri bilekleri, sertlikle yikmak isteyeceklerdir.

Bireyin haklari mutlaka savunulmalidir. Birey sagda veya solda farketmez, inanc olarak hangi katagoride ise ise o da etkilememeli, yeter ki, birey savunulsun, göreceksiniz ki, politikanin yapi taslari yer degistirecektir. Demokrasinin ana kuralindan, ilklerinden birisi, bireyin özgürlügü ve yasam hakkidir, ve arkasindan dili, dini, haberlesmesi derken uzar gider, ama biz  toplumu bireylerden olustugu mantigiyla  yasam hakki ve özgürlügünü ana savunu olarak ele almaliyiz.

Iktisadi olarak hak ve talepler de ortaya cikmaya basladi. Taleplerin iyi degerlendirilip bunlari politik arenada kullanip cesitli kesim ve zeminleri sinif mücadelesine katarak genis halk haraketinin agi yavas yavas örülmüs olacaktir. Yeni bir anayasanin en demokratik bicimde hazirlanmasi ve hayata gecirilmesi, taktik acidan en dogru olanidir.

Secime az bir zaman kaldi ama, mücadele yeni bir döneme girdi, bizim dikkatli ve temkinli davranarak süreci zor da olsa kontrol edebebilmemiz ya da etkilememiz  gerekiyor.