Nebil Rahuma kitabı Yazdır


Nebil Rahuma  yoldaşın, kendi yoldaşları tarafından öldürülmesi üzerinden 31 yıl geçti. 31 yıl öncesi gibi, bugün de, aklı başında hiç kimse tarafından onaylanmayan bu cinayetin bilinmeyen karanlık noktalarını aydınlatmaya çalıştık.

Nebil Rahuma, Antakya’da başladığı devrimci yaşamına İstanbul’da profesyonel militan olarak devam etti. Bulunduğu alanda, Acilciler örgütü’nün hemen tüm eylemlerinde yer aldı. Sadece İstanbul’da değil, Antakya ve Adana’da da eylemlerde bulundu. İki kez cezaevinden firar etti, iki kez ihanete uğradı ve yakalatıldı. Niğde cezaevindeki 2. firarından sonra, Filistin’e geçti. Filistin’de, Filistin halkının yanında, İsrail siyonizmine karşı savaştı. 12 Eylül 1980 darbesinden kısa süre önce, herkesin kaçacak delik aradığı bir dönemde ülkeye döndü. Acilciler örgütünden ayrılarak HDÖ saflarında yer aldı ve HDÖ genel komite üyesi ve askeri işler sorumluluğunda bulundu.

Nebil Rahuma, devrimci olan herkesin yoldaşıydı. Onun için örgüt yoldaşlığı elbette önemliydi ama, devrimci yoldaşlık çok daha önemliydi. Nebil bu anlamıyla samimi devrimcilerin, ayırt etmeksizin yoldaşıydı.

Nebil Rahuma uğursuz bir komplonun sonunda, birlikte mücadele ettiği yoldaşları tarafından öldürüldü. Neden öldürüldü? Nasıl bir komplo sonucu öldürüldü? Ve bu cinayetten kimler nemalandı?

Nebil Rahuma kitabı bunlara cevap veriyor.

Nebil Rahuma kitabı hemen hemen tamamlanmak üzere. Tamamlandı da denilebilir. Son düzenlemeler yapıldıktan sonra, bu kitap’ta katkısı bulunan arkadaşların bilgisine sunulacak ve onayları alındıktan sonra basıma verilecektir.

Nebil Rahuma kitabı üç bölümden oluşuyor.

Birinci bölüm: Sol içi şiddet üzerine genel bir değerlendirme olarak tasarlandı. Sol içi şiddetin anatomisi üzerine yapılan bu değerlendirmeden sonra,

İkinci bölümde, Nebil Rahuma anıları yer alacak. Nebil Rahuma’nın yakın akrabaları, gençlik arkadaşları ve devrimci yoldaşları tarafından yapılan Nebil değerlendirmeleriyle  birlikte, Nebil Rahuma’nın militan yaşamı üzerine  ve bu süreçte birlikte mücadele ettiği yoldaşlarının gözlemleri aktarılacak.

Üçüncü ve son bölüm, Nebil Rahuma’nın katledilişine ilişkin yapılan spekülasyonlar ve bunların nedenleri üzerine, daha önce yapılan değerlendirmelerin aydınlatıcı genel bir değerlendirmesine yer verilecektir.

Nebil Rahuma kitabının bilinçli olarak geciktirildiğini belirtmekle yetinelim. Geciktirilmesinin nedeni, eksik bilgilerin tamamlanması ve süreci bizzat yaşamış olan kimi tanıkların bazı konuları daha da aydınlatıcı açıklamalar yapacağına olan inancımızdı. Yanılmamışız. Bu konuda özellikle bir arkadaşımızın yaptığı kısa ve özlü bir değerlendirme, Nebil konusunda, üzerinde bilinçli bir spekülasyon yapılan bir konuyu aydınlattı. Bu bile gecikmemizin ne kadar isabetli olduğunu göstermeye yetiyor.

Nebil Rahuma’nın, son Adana dönüşüyle birlikte, kimseyle görüşmeden(!) tutuklanarak öldürüldüğünü iddia eden ve Nebil’in, bir an evvel öldürülmüş olmasını arzulayan bir iblis’in tüm iddialarını çürütüyor. Konuya ilişkin açıklama yapan arkadaş, Benim, konuyla ilgili daha önce yazdığım yazıların doğru olduğunu teyit ediyor. Bu bilgi, Nebil’in son anlarında yanında bulunan ve halen yaşayan iki kişiden birisine aittir.

Nebil Rahuma’nın katledilişinde rol alan ve bizzat tetiği çeken kişi de bellidir. Bütün bunlar aydınlığa kavuşmuş olup, devrimci bir militanı sudan bahanelerle ortadan kaldıran karanlık zihniyet açığa çıkmıştır.

Adı geçen dönemin kendine özgü şartları olduğunu söyleyen arkadaşlarımız elbette haksız değiller. Doğrudur. Buna karşın, ’’ Kendine özgü şartlar’’ın varlığı, katil zihniyeti elbette aklamayacaktır. ‘’kendine özgü şartlar yada koşullar veya olağanüstü durumun varlığı, olsa olsa ‘’katil zihniyet’’in işini kolaylaştırmış, iddialarının araştırılması, yada objektif değerlendirmelerin önünü tıkamıştır.

Nebil Rahuma’nın kurşunlanmasından hemen sonra, ‘’ölmemişse eğer’’ hastaneye götürülmek istenmesi buna en güzel örnektir. Böyle olunca, Nebil Rahuma yoldaşın öldürülmeden önce, yanında bulunan, öldürülmesine onay vermeyenler biryana, onay verenlerin önemli bir bölümü bile bu konuda, karanlık, katil zihniyetin provokasyonuna gelmiş demektir.

Nebil Rahuma kitabı, sadece Nebil kitabı olmasının ötesinde, devrimci hareketimizin zaafları ve bu zaafların doğurduğu karanlık zihniyetlerin varlığına da dikkat çekici olması itibarıyla, sol içi şiddetin önünü kesici bir işlevi de yerine getirmesi açısından yol gösterici olacaktır.

Nebil Rahuma kitabına katkı sunmak ve bu konuda bilgisi olan ve bu bilgileri bizlerle paylaşmak isteyen arkadaşlarımızın en geç 15 gün içersinde, bildiklerini bizlerle paylaşmasını bir kere daha tekrarlamak istiyoruz.

Nebil Rahuma yoldaşımızın  aklanmaya elbette ihtiyacı yoktur. Nebil Rahuma yoldaşımızın şahsında, sol-içi şiddete maruz kalan ve haksız yere katledilen onlarca devrimci adına, Nebil Rahumaları katleden zihniyetleri deşifre ederek mahkum etmek hepimizin görevi olmalıdır...