HDO Yazdır
Ibrahim Yalcin tarafından yazıldı   
Cumartesi, 25 Nisan 2009 04:55


iddianamesi ifadelerini okudum. Mete Ozerin

 

bu iste birinci derecede parmagi oldugunu biliyorum

 

Nebil sitesinde yayinlanan iddianame ve gerekceli kararlarin tamami yanlistir.Soyleki; gerekceli kararda Mete ozerin ifadesi anlatilirken, mutlaka dikkatini cekmistir, Ali Cakmaklinin olduruldugu gun, guya Ziya Erdonmez, Mete'nin de icinde bulundugu dort bes kisiyi kadikoy de toplantiya cagirarak, Nebil icin verilen olum kararini acikliyor.Bu durumda Nebili Ali cakmakli olayinda sorumlu tutmalari imkansiz.Mete kendini kurtarmak icin yalan ifadeler veriyor yada oyle vermesi uygun goruluyor.

Ayrica Nebil blogunda yayinlanan O.Odemis imzali yazi( bu yazi aslinda mihrac'in yazisidir) yazida, olay tamamen carpitilarak Ali Cakmakli hakkinda kuskular yaratiliyor.( altinlara ne oldu? Acaba kacakcilar mi oldurdu? olduren hala belli degil gibi sacma sapan seyler) bu yazi ile amaclanan Nebil'in aranmasi yada bu olayin nasil ve kimler tarafindan nicin  yapildigi sorgulanmiyor.Mihrac Ural aklanmaya calisiliyor.Mete'nin mahkemelerde ki avukati Nebi Barlas, yargitay asamasindaki avukati Cetin Yetkin'dir. Mete Ozer, Sadik Varer ve saliha'nin olayin her asamasinda bilgisi var( bunu biliyorum) Ama saliha'nin oldurulme olayina karsi oldugunuda biliyorum.Ayrica, Odemis denilen sahte imzali yazida bir baska kurgu var; Deniliyorki,nebil adana'dan ikinci gelisinden hemen sonra tutklandi. Bu dogru degil.

Nebil ile ben Ali cakmakli'nin oldurulmesinden sonra istanbulda gorustum.Tarihini hatirlamiyorum ama konustugumu cok iyi biliyorum.Nebil bana Adana'dan geldigini ve oradaki arkadaslarin Ali cakmakli'ya karsilik Mihrac'i cezalandirmak istediklerini ve onlari zor zaptettigini anlatti. Benim gorusumu sordu.Ben de ALi Cakmakli olayina kesinlikle karsi oldugumu.Iddialara inanmadigimi bu nedenle Adana'da ali sonmez'in bana verdigi ve  cogaltilarak dagitilmasini istedigi ' karanlik adam' yazisini cogaltmadigimi dagitmadigimi soyledim.Cakmakli olayinin ne kadar uzucu oldugunu konustuk.Bu sohbet esnasinda, Nebil bana,'' bu isler hep Mirac'in basinin altinda cikiyor nedir bu adamin yaptigi isler, yoldas bu adam guvenilmez anlamiyorsunuz siz'' dedigini de cok iyi biliyorum.

Soylemek istedigim su.nebil Adanadan geldigi zaman hakkinda hic bir iddia yoktu , yada kendisine boyle bir sey soylenmemisti. Habersizdi...Cok rahatti cunku ve beraber neler yapilabilir bu isler nasil duzeltilebilir diye sohbet ettik.Ne olduysa ondan sonra olmustur. ote yandan, yine gerekceli karar'da ( Saliha'nin anlatimlarina gore) Guya, Ziya diger arkadaslarinin onunde Nebil'i, orgut altinlarini Acile'e(yani bana ) vermekle suclamis ve nebil de bu suclamayi kabul ederek' evet bu hata idi' demis. Bu kesinlikle dogru degil. Bir kere, daha oncede yazdim. ben Nebil'den  para istedim,nebil bana Ziya'nin evinde bir miktar altin var soyleyeyim getirsin dedi. Oyle de oldu altini bana ziya getirdi verdi ( Haznedar'da dort yol kavsaginda. Ziya nebil'i bu nedenle sucladigi zaman, Nebil nasil olurda sessiz kalir ve 'bu hata ildi' diye suclamayi kabul eder? bu mumkun degil.cevap vermez miydi. ''Bu hata ise bu hata'yi  beraber yaptik Altinlari veren sen degilmiydin'' demezmiydi; Derdi elbet. Gerekceli kararda yazilanlar bu anlamda da yalnis.

Ziya oldukten sonra, Saliha nazlikaya bana geldi konustuk.'' Nebil silah alimi icin sana para vermis gerek kalmadi o parayi ver'' dedi. Bende ona,'' bana silah alimi icin para verilmedi.Bu mesele konusuldu ama verilmedi, bana verilen altinlar,  ihtiyacimiz oldugu icin istedigim bir mihtar altin'' dir dedim;Hatta ''Ziya olduruldu ama nebil bu meseleyi biliyor, Nebil'e sorabilirsiniz'' dedim. '' Nebil nerde gormem lazim'' dedim. Onemi yok biz silah icinde para verildigini saniyorduk mesele yok dedi. Nebil'in  istanbulda olmadigini (sanirim adana da oldugunu ) geldigi zaman gorusmek istedigini kendisine soyleyecegim dedi ve gitti.( oysa o tarih te nebil oldurulmustu bile)

Nebil sitesinde yayinlanna yazilar  ve yorumlar kesinlikle dogru degil. oyle anlasiliyorki,bu site bundan boyl e, Nebil'in aranmasindan ote mihrac'in aklanmasina yonelik kullanilmaya baslanacaktir/ baslanmistir bile...Ziya Erdonmez ile de tipki Nebil'le gorustugum gibi devamli gorusurdum.

Nebil olduruldukten sonra( olduruldugunden haberim yoktu) Ziya ile bir kac kere daha gorustum. Ziya bizde sahte TC soguk damgasi oldugunu biliyordu. Bana geldi ve ' yakinda Genel Nufus sayimi ' olacak, bu arada genel aramada olabilie o nedenle yoldaslara nufus cuzdani yapacagiz sizdeki SOGUK DAMGA yi bir kac gunlugune verebilirmisiniz dedi. Elbette verebilecegimi soyledim. Bizdeki soguk damga o zaman Hapishaneden kacan IBRAHIM BUYUKER'in evindeydi.Birahim buyukere bunu getirmesini HDO'cu arkadaslara lazimmis onlara verecegimi soyledim.  Tamam demesine ragmendi getirmedi.Getirmek icin geldigi randevu'da soguk damganin kirilmis oldugunu soyledi. Bunun uzerine ben Ziya ile randevulastigimiz Yeni  Bosnada'daki eve gitmedim. Ziya gelmis beni beklemis, gelmedigim icin haber birakip( bana kizginligini da belli ederek) gitmis,  daha sonra Ziya'nin olum olayini gazetelerde okudum. Bu olaydan sonra IBRAHIM BUYUKER' orgutten ihrac edilmistir. Suriye'ye cikartilmasi istendigi halde cikartmayarak istanbul'da biraktim( Soguk damga kirilmamis oldugu halde kirildi diye getirmedigi icin)

Soylenildigi gibi Ziya, kadikoy Nufus idaresine tek basina degil sanirim uc kisi girmisler,( M.Yildirim ve C. Duvenci ile birlikte)catisma sirasinda digerleri kacarken Ziya olduruluyor. Olayda baska yakalanan olmadigi icin  daha sonraki ifadeler Ziya'nin bu eylemi tek basina yaptigi yonunde verilmis olabilir.

Soyledigin gibi, Nebil yoldasin ahlaki degerleri kesinlikle sorgulanamaz. Nebil'i en iyi taniyanlar'dan biri oldugum icin bu konuda en kucuk bir kuskum yok ve olamazda. nebil yoldasi bu konuda suclamaya kalkanlar olsa olsa' taciz ettigi' icin degil, ' taciz edildigi' icin suclayabilirler(!)Emine olayi ne ben bu acidan bakilmasi gerektigine inaniyorum.Ve kesinlikle bu olayin bir METE OZER komplosu oldugundan hic kusku m yok. Iddianame ve gerekceli kararda yazilanlar dogru degildir; Bu kararlarda yazilanlara bakilirsa Olayin basindan sonuna Ziya Erdonmez'in oldugu yazilidir(mete'nin ismi dahi gecmiyor) Halbuki, Nebil olayinda  birinci derecede haberi olanlardan hayatta kalan  ALI OZGENTURK 'un dedigine gore(kendisiyle H.Yilmaz konusmustur) '' ..Bu konuda Ziya Erdonmez'in duygusal yonden etkilenecegi goz onunde bulundurularak olayin tum asamalarinda uzak tutulmus, nebil ile dogrudan muhatap edilmemistir.''

Emine Erdogan'i Ziya ile ilk tanistigi gunlerden itibaren tanirim.Ziya ile Emine'nin evliliginin devrimci bir evlilik olmadigini taniyanlar bilir.Ziya'nin Universiteye yeni girdigi donemde baslayan duygusal bir iliskidir. Belki devrimci sempatizani denilebilir ama kesinlikle orgut sempatizani degildi. Mete ozer'in bu konuda ciddi bir yonlendirmesi oldugunu her zaman dusunmusumdur.nebil'e kurulan komplo'nun altindaki asil nedeni bilemem ama bu komploda Emine'in kullanilmis oldugundan hic kusku duymuyorum.

Iddianame ve gerekceli kararda yazilan tek bir gercek var. Adli tip raporu. Bu rapor, Ali Ozgenturk'in anlatimlariyla uyusuyor.Digerlerinin tamami yanlis ve carpitilmis anlatimlardir.Sevgili Erkan, Nebil Rahuma arama komitesi'nin dagilmasi/dagitilmasindan hemen sonra birden bire ortaya cikan ve yayinlanmaya baslanan iddianamenin 'eksIk sayfalar'inin yeni bulundugu elbette soylenemez.(buna gulerler) Demekki bu eksIk sayfali iddianame HASAN BALCI'ya ozellikle 'eksIk' gonderilmistir. Amac nedir sizce? Buyuk bir gayret ve caba gostererek nebil konusunda onemli mesafeler kateden Hasan BALCI'dan belge gizlemek'le nebil olayinin karanlikta kalmasi ve bu konuda 'nema'lanmaya devam edilmesi mi isteniyordu dersiniz? Oyle oldugu anlasiliyor.

Baksaniza, Ali Cakmakli'yi olduren katil silahi uzerinde yakalatan ve nebil'i hic tanimadigini soyleyen ODEMIS imzali MIHRAC URAL yazisi, nebil olayini anlatiyormus gibi gozukerek ALI CAKMAKLI hakkinda hala kin kusmaya devam ediyor. Nebil Rahuma arama komitesi dagilmasa/dagitilmasaydi bu turden sacma sapan yazilar bu sitede yayinlanmazdi sanirim. Herseye karsin Hasan Balci'nin kararliligindan birsey kaybetmeksizin olayin uzerine gitmeye devam etmesi buyuk bir sans. ben inaniyorum ki bu konuda istenen sonuca varilacak, amaclanan hedef gerceklesecek ve Nebil Rahuma yoldas yeniden gercek yoldaslarina, kendini seven,kendisinin sevdigi dostlarina ve en onemliside ailesine kavusacaktir.

Nebil'in ana vatani,gercek topragi Hatay falan degil. Nebil, Hatay'a sigmayacak kadar buyuktur.Nebil'in ana vatani'da, ana topragida Turkiye'dir, ozellikle de ISTANBUL'dur. Nebil'i ben vurdum diye yanina giden kisiyi, sarilip open onu agirlayip misafir eden ve onun anlatimlariyla nebil hakkinda yazi yazan( Nebil hakkinda yazdigi tek yazi' kucuk burjuvalar komunisteleri de oldurur'', Nebi'in ardindan bugun sahte goz yasi doken bir sahtekar'in, Nebil Rahuma ile en kucuk bir ilgisi yoktur.Bu sahtekarin,'Nebili yargilayanlarin icinde bende vardim' diye yalan soyleyenleri bile sarilip operken, 'bu zamana kadar ne yaptilar' diye soran sahtekar'in, YALCIN KUCUK'un '' AYDIN UZERINE TEZLER'' adli kitapini gormedigi anlasiliyor.

Nebil'e yapilan haksizligi,Turkiye gundemine oturtan ve bugun; Cinayetin asil nedenlerini ortaya cikartan/tartistiran,  cinayetin gercek sorumlularinin ' devrimci katili' olduklarini desifre edenlerin kimler oldugunu bilmiyor mu? elbette biliyor.

IT URUYOR,KERVAN YURUYOR...

Son Güncelleme: Çarşamba, 29 Nisan 2009 05:32