HDP'ye "ne haliniz varsa görün" demek gerekiyor! Yazdır


Emek ve Özgürlük İttifakı’nın deklarasyonu açıklandı. Açıklamada her şey var ama ülke dışıyla ilgili tek kelime bulunmuyor.

Bu durumda ülke dışında yaşayan ve oy hakkına sahip olanların yapması gereken, seçimde oy kullanmamaktır.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’ye oy vermek kaçınılmaz olarak İyi Parti’ye de oy vermek anlamına geliyor. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı için oy verdiğinizde, Akşener’in de başbakanlığı için oy vermiş olacaksınız. Bunu yapmamaya önceden karar vermiştim ve benzer düşünenler de az değildir.

Bu deklarasyondan sonra HDP’ye de oy vermemeye karar verdim.

Önceki genel seçimde HDP ülke dışındaki seçmenden aldığı oylarla barajı aşmıştı. Umarım insanlar bu sefer tepki göstermeyi bilirler ve HDP’ye oy vermezler.

Avrupa ülkelerindeki sol örgütlenmenin özerk olması gerektiğini, Türkiye’dekinin buraya karışmasının sınırlandırılması gerektiğini 1980’li yıllardan beri savunurum. Bu konuda en fazla kavga ettiklerim burada yaşayanlar oldu çünkü Türkiye’deki ne derse doğru görmek bu tiplere uygun geliyordu. Türkiye’dekiler bana karışmıyordu çünkü başarılıydık. Her şeye karışmaya başlarsa, “buyur sen yap” derim ve çekilirdim. Yapamayacaklarını kendileri de biliyordu, bu yönden fazla sorun yaşamadım.

Ülkede yaşayanlar için –HDP’liler dahil- ülke dışındakiler, sol görüşlü bile olsalar, gerektiği zaman kullanılacak araç durumundadırlar. Seçimse kullanılırlar, oyları alınır ve sonra unutulurlar.

CHP’nin özellikle Almanya’da örgütlenmeye başladığı, İyi Parti’nin de bu doğrultuda önemli adımlar attığı günlerde –nedeni bellidir, özellikle Almanya’da oy potansiyeli yüksektir- HDP’nin deklarasyonunda yurtdışından kelimeyle bile söz etmemesi akıllı insanların işi olmasa gerektir.

Ne haliniz varsa görün demek gerekir.

Oy vermeyeceğim.

Yıllardan beri Türkiye’dekilerin tutumu konusunda hayal kırıklığı yaşayanlar hala ders almamışlarsa eğer, versinler tabii…

Ben HDP’ye de oy vermeyeceğim ve biliyorum ki yalnız da olmayacağım.