Libya stratejik bir adımdır Yazdır


Türkiye Libya’ya sadece resmi olarak asker değil Müslüman Kardeşler’e yakın ve hatta cihatçılıkta ondan ilerde militanları da gönderiyor.

Türkiye’nin Libya konusunda maceraya girdiği söyleniyor ama asker gönderme kararının altında başka hesaplar yatıyor.

İlk olarak; amaç Osmanlı topraklarını yeniden kazanmak değildir. Politikada bir şey yapmakla, o yapılanı pazarlamak genellikle farklıdır. Osmanlı öncelikle bir Rumeli devletiydi, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın rolü sonra gelir. Rumeli’de ise genişleme şansı bulunmuyor. Türkiye Yunanistan’ı, Bulgaristan’ı, Romanya’yı, Sırbistan’ı işgal edemez ya da bu ülkelere asker gönderemez. Bu nedenle Libya’nın bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde bulunması tali bir konudur.

İkinci olarak; Libya’da anlaşma imzalanan kesimin hakim olduğu bölgeyle Türkiye arasındaki alanda önemli petrol ve doğal gaz rezervi olduğu kuvvetle tahmin ediliyor. Türkiye bu alanda, uluslararası şirketlerle anlaşma yaparak petrol ve doğal gaz arayacaktır. Doğu Akdeniz’de aradığını bulamayan Türkiye orasını terk etmemekle birlikte arama alanını genişletmiştir.

Üçüncü olarak; dikkati çekmemekle birlikte önemlidir. Libya, Türkiye için Afrika’ya yeni bir giriş kapısıdır. Türkiye bu kıtada zaten bulunuyor. Somali’de üssü var, yıllar önce Nijerya ordusunu eğitiyordu ve başka yerlerde de askerleri mutlaka vardır. Ek olarak Afrika Çin, Hindistan, Brezilya ile Türkiye tarafından özellikle yatırım yapılan bir kıtadır. Türkiye iki kez Afrika Birliği Zirvesi toplamıştı, kıtadaki elçiliklerinin sayısı AKP döneminde katlanarak artmıştır.

Libya, Afrika içleriyle yakın bağlantısı olan bir ülkedir. Türkiye bu ülkede etkinlik alanını ne kadar yayar, bilinmez ama yayarsa Avrupa Birliği ile mülteci pazarlığında yeni bir koz daha kazanacaktır. Akdeniz’i deniz yoluyla geçmeye çalışan –bir bölümü denizde boğulan- insanların hareket yeri Libya’dır. Afrika içlerinden bir bölümü Büyük Sahra’yı geçerek gelmekte ve kıyıda toplanıp karşıya geçiş imkanı aramaktadır. İslam Devleti Libya’da da vardır ve mülteci adaylarından iyi para kazanmaktadır. Türkiye de benzerini yapabilecek midir, göreceğiz.

Dördüncüsü; Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da Mısır Türkiye’nin önde gelen rakibidir ve Libya’ya ayak basmak Mısır’a karşı önemli bir adımdır. Mısır Müslüman Kardeşler’e karşıdır, Türkiye ise dosttur ve bu örgütün Mısır’da bastırılmış olmakla birlikte halen önemli bir etkinliği vardır.

 

Yeni bir alana girmek iki tarafı kesen bıçak gibidir; beklediğiniz taraftan değil de tersinden de kesebilir. Her durumda Libya adımı stratejik özellikleri olan bir adımdır, rastgele macera aramak değildir.