Türkçe kursu da gereklidir Yazdır


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’na yapılan başvurular arasında Kürtçe kurslarının açılması da bulunuyor. Kendisi de seçim kampanyası sırasında “neden olmasın?” demişti.

Yeterli sayıda başvuru olursa başka dillerde –Rumca, Ermenice, Lazca, Çerkezce vd.- de kurslar açılmalıdır.

Türkçe kursu açılmasında da büyük yarar bulunuyor.

Bu konuda fazla söze gerek yok; bakanlık, başbakanlık ve TBMM başkanlığı yapmış Binali Yıldırım’ın Türkçesine bakın, yeterlidir.

Burada iki kavram arasında ayrım yapılması gereklidir: Türkçe bilmekle Türkçeye hakim olmak farklıdır.

Çok sayıda insan için ilki yeterlidir. Üniversite öğrencileri, öğretim üyeleri ve politikacılar içinse ikincisi de önemlidir.

Ğ harfini kullanamayan bir başbakan en başta komik olur…

Türkçeye hakim olmanın önemli kıstaslarından bir tanesi de ve da’nın ne zaman önceki kelimeyle bitişik ne zaman ayrı yazılacağının bilinmesidir. Konuşma dilinde ayırt edemezsiniz ama yazı dilinde durum değişir.

Bazı yazılar görüyorum, yazarları en azından üniversite öğrencisidir veya belki de bitirmiştir; rezalet denilecek kadar kötüdür.

Bu insanlardan bazıları imla hatası yapmadan basit bir cümle bile yazamıyor, inanılmaz gibi görünüyor ama doğrudur.

Bu nedenle sadece İstanbul’da değil başka kentlerde de Türkçe kursları gereklidir.

Binali Yıldırım düzeyinde olanların orta seviyeden başlamasında yarar vardır.

Yanlış bilinen bir dili öğrenmek, dil bilmeyenin öğrenmesinden daha zordur çünkü önce yanlış kullanma alışkanlığını ortadan kaldırmanız gerekir.

Dil kendini anlatabilmenin temel aracıdır. İyi görüşleriniz olsa bile bunları iyi anlatamıyorsanız, başka bir deyişle kendinizi yeterince ifade edemiyorsanız, görüşlerinizin önemi de ortadan kalkar.

Türkçe uzmanı değilim ama dilin doğru kullanılmasına önem veririm. Bu en başta karşınızdakini doğru anlamak için gereklidir.

En az önemli bir yabancı dilin –İngilizce gibi- bilinmesi önemli olmakla birlikte, kişinin anadilini iyi bilmesi de önemlidir.