Ayasofya ve kemalizme darbe Yazdır
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Cuma, 10 Temmuz 2020 21:06


Ayasofya İstanbul’un alınmasının ardından Fatih tarafından cami yapılmış, yıllarca böyle kullanılmış, 1934’te Atatürk’ün de onayıyla müze yapılmıştı. Ayasofya’nın yeniden cami yapılması yıllardan beri islamcı örgütlerin, partilerin ve MHP’nin gündemindedir. Dertleri yeni bir camiye kavuşmak değildir, ülkede fazlasıyla cami vardır. Sorun Osmanlı’ya dönüşte bir adım daha atmaktır.

Kemalizmin önemli özelliklerinden bir tanesi Osmanlı’dan kopmak ve yepyeni bir toplum yaratmaktı. Bu projenin başarısızlığı yeni ortaya çıkmadı, 1960’lı yıllarda da belliydi. Kemalizm “muasır medeniyet seviyesine ulaşmak” amacını gerçekleştirememişti. Türkiye 68’i kemalizmin bu gerçekleşemeyen amacını sosyalizm bayrağı altında gerçekleştirmeye çalışacak ve dönemi “İkinci Milli Kurtuluş Savaşı” olarak adlandıracaktı. Bu bağlamda 68 hareketi bizde Birinci Milli Kurtuluş Savaşı’nın devamıydı.

Yakın tarihini mahkum eden Batı Almanya 68’i ile Türkiye 68’i benzer yönlerine karşın genelde birbirine zıttır. Almanya 68’i toplumu kültürel yönden değiştirmeyi başarırken aynısını Türkiye 68’i yapamamıştır. (Bkz. 68’den Ne Kaldı?)

Ayasofya’nın yeniden cami yapılması kemalizme yeni bir darbe ve Osmanlı’ya özellikle kültürel dönüşte yeni bir adımdır. Konunun din ve ibadet ile ilgisi yoktur.

CHP’nin de buna destek vermesi bu partinin iyice şaşırdığını göstermektedir. “Cumhuriyet değerleri”ni savunan KP ile eski ÖDP ya da yeni Sol Parti’nin bu konudaki tutumu nedir, bilmiyorum.

Türkiye alt emperyalizminin AKP ile başlayan ikinci döneminin ideolojisi İslamcılık ve Osmanlıcılıktır. Turgut Özal’ın cumhurbaşkanı olduğu ilk dönemde (başlangıç 1990) hakim ideoloji Türkçülüktü, İslamcılık dışlanmıyordu ama geri plandaydı. Bu dönemin temel alanı Kafkasya ve bağımsızlığını yeni kazanmış Orta Asya Cumhuriyetleri idi (Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan). Azerbaycan Kafkasya kapsamındadır. Türkiye bu alanda yeni kurulan Rusya Federasyonu ile etkinlik mücadelesine girdi ve kaybetti. Eskiden hiç bulunmadığı bu alana girebildi ama amaçlarının çok gerisinde kaldı.

Alt emperyalizmin ikinci döneminde İslamcılık ve Osmanlıcılık öne çıktı ve bu dönem ilkine göre daha başarılıdır.

1960’lı yıllarda ortaokuldaki tarih dersinde İstanbul’un fethiyle Ortaçağ’ın bitip Yeni Çağ’ın başladığını öğrenmiştik. Sonraki yıllarda bunun doğru olmadığını öğrendim. Yeniçağ Rönesans ile başlar ve yeri de İtalya’dır. Osmanlı’nın herhangi bir katkısı yoktur.

Ordudaki etkinlikleri ortadan kalkınca Kemalistlerin çaresiz insanlar olduklarını bir kere daha görüyoruz. Atatürk’ün uygulamasının iptal edilmesine karşı çıksanıza diyeceğim ama ne gezer!

Kemalizm Osmanlı’dan iyice uzaklaşmak istedi ama başarılı bir örnek sunamayınca eskinin yükselmesi kaçınılmaz oldu. Aynısıyla olması mümkün değil tabii ama burada önemli olan Kemalizmin uygarlık anlayışının başarısızlığıdır.

Ayasofya’nın yeniden cami yapılması ve kemalist diye bilinen CHP’nin de bunu desteklemesi, bu başarısızlığın son göstergesidir.