Engin Erkiner
Taşınma | |
Yeni adres yazinverlag.org | |
Diğer Yazıları |
En yeni yazılar
Bugün | 5721 | |
Dün | 2467 | |
Bu hafta | 10392 | |
Bu ay | 11399 | |
Toplam | 10968726 |
Konuk Yazılar
İrfan Dayıoğlu - Seçme Yazılar | |
drive | |
Bütün Yazılar |
Önce büyük olmak gerekir, refah sonra gelir... |
Engin Erkiner tarafından yazıldı |
Pazar, 07 Temmuz 2024 09:29 |
Halkların bilinçaltını anlamak önemlidir. Bilinçaltına seslenebilen, bulunan ama öne çıkmamış istekleri keşfeden, ona seslenebilen yönetimler; başka sorunların geri plana itilmesini sağlayabilirler. Yıllardan beri yoksulluk içinde yaşayan halkın neden önemli tepki göstermediği üzerinde düşünülür. Tipik Marksist anlayış bunu yanlış bilince bağlar. Gerçekte ise kendi bilinci yanlıştır, yıllardan beri sorunu anlayamamaktadır. Ulrich Schmidt’in Rus kültürünü incelediği “Ruhların Teknolojisi” başlıklı Almanca kitabı hakkında daha önce yazmıştım. Önemli çağdaş Rus yorumcularının yazılarını da inceleyen yazar şu tespite dikkat çekiyor: Rusya için önemli olan büyük olmaktır. Belçika, Hollanda gibi küçük ülkelerde halkın refahı birinci derecede önemli olabilir. Bizim içinse asıl önemli olan büyük olmaktır. Bir başka tespit: Rusya son 500 yıllık tarihinde daima büyük bir ülke olmuştur. Eklemek gerekir: SSCB bunun özel halidir. Putin’in Lenin’i Rusya’yı küçülttüğü için eleştirmesi bu nedenledir. Rusya’nın Ukrayna savaşında küçük olmayan kayıplar vermesi, ekonomik sıkıntı yaşaması ve buna rağmen içerde önemli denilebilecek muhalefetin ortaya çıkmaması sadece baskıyla açıklanamaz. Rusya’da birkaç komünist partisi bulunuyor ve en büyüğü olan Rusya Halkının Komünist Partisi Putin’i destekliyor. Rusya’dan bize geçersek benzerliği hemen görebiliriz. Ekonomik durum ortada, tepki düzeyi de ortadadır. Adını hatırlamadığım bir yazar şöyle demişti: RTE halkın bilinçaltına iyi hitap ediyor. Halkın bilinçaltında bulunan büyüklük özlemidir. Türk büyüktür, her alanda büyüktür. UEFA Kupası’nda bunu yeterince gördük. Büyük olmak, kendini öyleymiş gibi hissetmek, her alanda böyle olmaya çalışmak Türk halkının bilinçaltındaki büyük özlemdir. Ülke silah sanayisi kurdu, üretiyor ve silah ihraç ediyor. Yapılan her yeni silahın denemeleri basında yer alıyor. Başka ülkelerde silahın denemeleri bitip, seri üretime geçildiği zaman durum açıklanır. Bizde ise her başarılı deneme büyüklüğe yönelik adımdır. Alternatif üretemeyen muhalefetin bu konuda iktidarı taklit etmeye yöneldiği söylenebilir. Alt tarafı bir şampiyonanın, kısa aralıklarla tekrarlanan uluslararası şampiyonaların savaş havasına sokulması bu nedenledir. Büyüğüz ve her zaman büyük olmalıyız. CHP’nin de benimsediği kurt işaretini faşizm olarak görmemek gerekir. O işaret üzerinden Ergenekon’a kadar giden ve uydurma yönü kuvvetli tarih kutsanmaktadır. Halkın bilinçaltına hitap edebilmek ve diğer sorunların geriye itilmesini sağlamak Pastoralmacht olarak da adlandırılır. İlk olarak kilise tarafından önceki yüzyıllarda kullanılmıştır. Bildiğim kadarıyla bunu teorik olarak ilk işleyen Foucault’tur. Her konuyu son tahlilde söylemiyle ekonomiye indirgeyenlerden bunu anlamaları beklenemez. Konunun esası devlet anlayışında odaklanıyor. Devlet üst yapı kurumu değildir; ekonominin içindedir, toplumun içindedir.
Konunun ayrıntılı olarak çözümlenmesi gerekir. |