Şuanda 49 konuk çevrimiçi
BugünBugün704
DünDün2294
Bu haftaBu hafta6676
Bu ayBu ay40413
ToplamToplam10156968
Bazan mahcup olmak... PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Cumartesi, 29 Ekim 2022 19:32


Bugün yaklaşık on yıldır görmediğim bir arkadaşla karşılaştım. Bana videoları düzenli olarak izlediğini söyledikten sonra diyalektik materyalizm konusunu derinleştirmemi istedi. Bu benzer yönde ilk talep değil ve araya sürekli başka konular girdiğinden yeterince ilgilenemedim diyebilirim. İster istemez mahcupluk hissediyorum.

İlgili videolarda da belirttiğim gibi diyalektik materyalizm önemli bir konu değildir. Doğayı ve toplumu kavramak için gereklidir denilirse, yanına büyük bir soru işareti konulması gerekir.

20. yüzyılda bilim ve teknik olağanüstü bir gelişme gösterdi ama diyalektik materyalizm değişmedi. Bilinen dört yasa işte…

Yıllar önce Yalçın Küçük diyalektik materyalizmin yasalarının yeterli olmadığından, artırılmaları gerektiğinden söz etmişti ama öyle kaldı.

Biliyorsunuz,  sürekli olarak “Marksizm gelişmeye açık bir teoridir” denilir ama bir türlü geliştirilemez. En az otuz yıldır aynı belirlemeyi duyarız ama belirleme olduğu yerde sayar, ileriye gidemez.

Diyalektik materyalizmle bilimin şu veya bu dalında bulunmuş bir şey yoktur.

Bulunduktan sonra bunun diyalektik materyalizme uygun olduğu açıklanır.

İslamcıların her önemli buluştan sonra “Kuranda var” demeleri gibi bir şeydir bu.

Madem bu kadar iddialısın, önceden yol gösterip insanları bu kadar uğraştırmasana…

Politzer’in hemen her devrimcinin okuduğu kitabını hatırlarsınız. İki tanedir: Felsefenin Başlangıç İlkeleri ve Felsefenin Temel İlkeleri. Bu kitaplarda diyalektik materyalizm açıklanırken metafizik eleştirisinden başlanır.

Eleştirilen Aristo metafiziğidir ve metafizik özellikle son yıllarda büyük ilerleme yaşamıştır.

Nasıl olur, demeyin, yaşamıştır. Biraz araştırırsanız, öğrenebilirsiniz.

Marksist felsefeciler anlamadıkları konularda konuşmayı severler çünkü onlar her şeyin doğrusunu bildiklerini sanmaktadırlar. Videolarda 20. yüzyıl fiziğinde önemli gelişmeler konusunda marksist felsefecilerin nasıl çuvalladıklarını açıklamıştım.

En fazla lisede fizik okumuştur ama modern fizikçilere akıl öğretir!

Sonuç, sosyalist ülkelerdeki fizikçilerin diyalektik materyalizmi ciddiye almamasıdır.

Konunun kendisini bilmeden felsefesini yapmaya kalkan doğal olarak ciddiye alınmaz.

Konu kafamda ve eskiden beri ilgilendiğim bir konuydu ama geliştirilmesi gerekiyor.

Diyalektik materyalizmle ilgili videoların, Engel’in Doğanın Diyalektiği’ndeki önemli yetersizliklerin, Lenin’in Materyalizm ve Ampiriokritisizm kitabının neden iyi bir yapıt olmadığının açıklanmasının bu kadar ilgi göreceğini beklemiyordum.

Konuyu açıklarken modern fizik hakkında yeterince bilgisi bulunmayan okura ek açıklamalar yapmak da gerekiyor.

Videolarda yapmıştım ve bunu sürdüreceğim.

Özel Görelilik Kuramı’nda hız ile zamanın ilişkisinden söz etmiştim. Hız artınca zamanın ilerlemesi yavaşlar ve bu kanıtlanmıştır.

Zaman, saatin gösterdiği olarak tanımlanırsa, oldukça hızlı giden bir roketin içinde geçen bir saat, yerdeki saate göre –diyelim- bir saat yedi dakikadır.

Bir diyalektik materyalistçi şöyle der:

Hız ile zaman arasında bağlantı vardır. Bu diyalektik bir ilişkidir.

Böyle söyleyince ne söylemiş oluyorsunuz, hiçbir şey!

Neyse, daha fazla mahcup olmamak için konuyla fazla zaman geçmeden daha yakından ilgileneceğim.

Şimdi sırada Çin ile ilgili son video var. Arkasından Che Guevara ile ilgili üç bölümlük bir program planlıyorum.

Sonrasına bakarız artık…