Şuanda 179 konuk çevrimiçi
BugünBugün1226
DünDün1137
Bu haftaBu hafta4946
Bu ayBu ay25948
ToplamToplam10188002
Politika yapmak... PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazartesi, 30 Mayıs 2022 19:13


Politika, değişik özelliklerinin yanı sıra, karşındakine kendi istediğini yaptırmak becerisidir. Karşındaki bunu seninle mücadele içinde yaptığını sanır ve önemli olan da öyle sanmasıdır. Yapmak zorunda kaldığı ise gerçekte senin istediğindir.

6’lı masa (son adı buydu değil mi?) harika bir açıklama yapmış ve Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini veto ederken getirdiği gerekçeyi eleştirmiş.

Birkaç madde içinde denilmişti ki, bu iki ülkede Türkiye’den giden teröristler barınıyor, bunların iadesi gerekir.

6’lı masa bunu yetersiz bulmuş ve “Birleşmiş Milletler’e üye bütün ülkelerden bunu istemek gerekir” demiş…

Öncelikle kastedilen Almanya, Fransa, İngiltere, İsviçre, Belçika, Hollanda gibi Avrupa ülkeleri olsa gerektir; ardından diğerleri gelir.

Kendi içinde haklı olan bu eleştiri aynı zamanda pratik politikadan anlamamanın da göstergesidir.

Eleştiri haklı!

Derdin muhtelif ülkelere dağılmış ve terörist olarak nitelendirilen kişilerin iade edilmesiyse, İsveç ve Finlandiya’dakilerin toplamı bile diyelim Almanya’dakilerin yanında devede kulak kalır.

İsteyeceksen hepsini iste, öyle değil mi?

Bunlar da akıllarınca politika yapıyorlar…

Türkiye’nin asıl sorunu Rusya’yı rahatlatmaktır. Rusya bundan çok memnundur ve karşılığını da Suriye’de daha rahat hareket etmek izni olarak verecek gibi görünmektedir.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin veto edilmesi ve bu yolla en azından ertelenmesi Rusya için çok iyidir ve bu iyiliği yapan da karşılığını şöyle ya da böyle görecektir.

Politika yapmayı karşıdakinin yaptığının tersini yapmak ve sürekli el yükseltmek olarak anlayanlar, politikada yılları geride bırakmış bile olsalar henüz acemidirler.

6’lı masanın gerçekte iktidardaki koalisyondan pek de farklı olmadığını hatta bazı konularda daha geri olduğunu son örnek yeniden gösterdi.

Karşıdaki kendini defalarca aynı şekilde ifade ediyor, bazı

akıllılar da her defasında yeniden şaşırıyorlar.

Neye şaşırıyorlar, anlamak zordur.

Onlar acemi politik çizgileriyle kendi içlerinde tutarlıdırlar. Yeni böyle olmadılar, hep böyleydiler. Sorun anlamayanlardadır. İnatla başka bir şey bekliyorlar ama olmuyor ve olmuyor.

Neden olmuyor sorusuna belki şöyle cevap verilebilir:

İnsanlar öncelikle gerçeği görmek yerine, istediklerinin gerçek olmasını istiyorlar ve bunu bir türlü yapmayan önce 5’li sonra da 6’lı gruba kızıyorlar, en azından hayal kırıklığına uğruyorlar.

Öğrenmek istemeyen öğrenmez.

Sorun bir türlü anlamayanlardadır, onlarda değil…