Şuanda 15 konuk çevrimiçi
BugünBugün1421
DünDün1042
Bu haftaBu hafta2463
Bu ayBu ay23465
ToplamToplam10185519
Uzay komedisi PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Çarşamba, 10 Şubat 2021 11:09


 

 

Uzaya insan gönderilecekmiş ve hatta aya bile gidilecekmiş, astronot ve kozmonot gibi Türkçe olmayan kelimelere uygun karşılık da bulunmalıymış ya, dünden beri komedi oynanıyor. Bu komediye baktığınız zaman doktora tezinde yaptığı alıntılara tırnak işareti koymayı –kendi ifadesiyle- unutan kişinin nasıl profesör olduğunu anlayabiliyorsunuz. Birazdan görüleceği gibi Türkçe bilmeyen büyük bir Türk milliyetçisinin bulunduğu ülkede, böyle profesörün bulunması da normaldir.

Neresini tutsanız elinizde kalır ama bir yerinden başlayalım…

Uzaya ilk insanı SSCB gönderdi, adı Yuri Gagarin ve yıl da 1961 idi. Aradan 60 yıl geçmiş olması bir yana ardından değişik ülkelerden uzaya insan gönderenler oldu. ABD 1969’da ay yüzeyine insan indirebildi.

Bu durumda söylediklerinizi yapabilecek olsanız bile neyle övünüyorsunuz? Uzaya gitmek marifet olmaktan çoktan çıktı, uzaya haberleşme uydusu yerleştirmenin marifet olmaktan çoktan çıkması gibi…

Ardından yönetici büyüklerimizin Türkçe bilgisini gösteren başka örnek geliyor: uzay limanı kuracakmışız… Lütfedip kendimiz kurmuyoruz, başkalarıyla birlikte yapabilirmişiz!

Ona uzay limanı değil uzay istasyonu deniliyor. Liman su ile ilgilidir. İnşaatçılarımız sayesinde uzaya su borusu döşerseniz durum değişir tabii, o zaman belki kullanılabilir ama şimdi olmaz.

Devlet Bahçeli’nin astronot, kozmonot kelimelerinin Türkçeleştirilmesiyle ilgili isim önerisi ise komedi sınırını aşıyor.

Cacabey diye önermiş. Cacabey yıllar önce Kırşehir’de gökbilimiyle ilgilenen bir kişinin adıymış.

Devlet Bahçeli ileri yaşa gelmiş, kendine göre büyük Türk milliyetçisi ama Türkçe öğrenebilecek zamanı olmamış anlaşılan…

Kozmonot ya da astronot kişinin yaptığı işlevi ifade eder. Bahçeli aradaki farkı halen öğrenemediğinden olsa gerek, bunun yerine kişi ismi öneriyor.

Şoför araba süren insan demektir, şoför bir işlevi ifade eder. Şoför yerine onun adı olabilecek Ahmet ya da Ayşe denilmez.

Sonuçta Türk milliyetçisi, normal karşılamak gerekir de diyebilirsiniz.

Olabilir tabii… Kişinin fonksiyonuyla adı arasındaki ayrım dil bilmekten çok felsefi kategoriye girer, Türk milliyetçileri için yüksek bir konudur ne de olsa!

Hele bir aya gidiş projesi var ki, konudan biraz anlıyorsanız ne söyleyeceğinizi bilemezsiniz.

Önce bir roket gönderiyorsunuz ve aya çarpıyor ya da sert iniş yapıyor.

Yıllar önce ve kerelerce yapılmış, bir de biz yapacağız!

Üstelik aya gidebilecek roketi yapabilecek durumda da değiliz henüz ama olsun…

Ardından yumuşak iniş aşaması geliyor ki bu da aya insan indirebilmek için gereklidir.

Çok masraflı bir projedir ve aya insan gönderilerek öğrenilecek bir şey de yoktur. Yıllardan beri bilinenlere eklenebilecek yoktur.

Ne gerek var o zaman diye sormayın, sonuçta tribünlere oynanıyor.

Hele de uzaya gidecek ilk kişinin kadın olmasının istenmesi değişik geyiklere konu olacaktır.

SSCB yıllar önce uzaya ilk kadını göndermişti.

Soru: kadın astronotun uzayda türbanı düşer ve saçı görünürse günah olur mu olmaz mı?

Uzaya gidecek kadın veya erkek orada Allah’ı görebilecek midir ya da gaipten sesler duyacak mıdır?

Gagarin gidip geldikten sonra “uzaya gittim, Tanrı’yı göremedim” demişti.

Uzaya gidenin başka ve önemli bir görevi daha olacaktır. Başka dünyalarda yaşaması muhtemel canlıları islama davet etmek… Bu nedenle astronotun ya da Cacabey’in yanında Kuran götürmesi, bunu uzaya fırlatması, hiç sanmıyorum ama aya gidilirse oraya da bir örneğinin bırakılması mutlaka gereklidir.

İslam ortaya çıktığından beri bütün insanları Müslüman yapmayı hedefler ama nihayet TC devleti olarak bu konuda dünya sınırlarını aşıp islamın çağrısı evren düzeyinde yapılacaktır!

Bu da az şey değildir!

Bu kadar yeter sanırım…

 

Son Güncelleme: Çarşamba, 10 Şubat 2021 11:11