Şuanda 47 konuk çevrimiçi
BugünBugün621
DünDün2294
Bu haftaBu hafta6593
Bu ayBu ay40330
ToplamToplam10156885
"Ortadoğu uzmanları" PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Perşembe, 20 Aralık 2018 07:01


Basında ve genel olarak medyada kendisine bu ismi takan “uzmanlar” bulunuyor. Ya da içinde bulundukları çevre tarafından bu isim takılmıştır, pazarlama böyle yapılmaktadır ve kendileri de bunu uygun bulmaktadır. Bu “uzmanların” özellikle Suriye’deki gelişmelerden pek bir şey anlamadıkları her olayda yeniden görülüyor. Bunların son iki yılda yazdıklarını alt alta koyun, bir yanlıştan ötekine yuvarlandıklarını göreceksiniz. İçlerinde kendini geliştirenler de var; bunlar her yeni gelişmede muhtemel ihtimallerden söz ediyorlar, eskisi gibi kesin konuşmuyorlar.

Bu uzmanları genelde “Esatçılar” olarak adlandırmak yanlış olmaz…

Genel özellikleri Suriye’de ABD’yi öne çıkarmak, Rusya ve İran’ı gizlemektir.

Suriye sadece harita üzerinde bağımsız bir ülkedir, çok sayıda başka ülkenin askeri bulunuyor. Bunlardan ABD ve Türkiye’yi öne çıkarıp, Rusya ve İran’ı gizlemek tipik bir Esatçı anlayıştır… Konudan hiç anlamayanlara ya da anlamak istemeyenlere yutturmaktan başka bir şey değildir.

Esat, Rusya ve İran’ın kuklasıdır. Bu iki ülke olmadan iktidarda kısa süre kalması bile mümkün değildir.

Suriye, İran’ın işgali altındadır. Bu ülkede en fazla ve sayısı bilinmeyecek kadar fazla asker bulunduran ülke İran’dır.

İslam Devleti (İD), hava gücü bulunmamasına rağmen kendi halkına karşı savaşmakta çok başarılı Suriye ordusunu darmadağın etmiştir. İran ve Lübnan Hizbullahı’nın yoğun askeri desteğine rağmen Rusya’nın hava bombardımanı başlamadan İD’yi durdurmak ve geriletmek mümkün olmamıştır. İD geriledi ama ortadan kalkmadı.

Esad’ın kukladan başka bir şey olmadığı bu ülkenin yeni anayasasını yazacak koalisyon tarafından örtülü olarak açıklanmıştır: yeni anayasayı Rusya, İran ve Türkiye yazacak… Yaparlar veya yapamazlar ama bir ülkenin yeni anayasasının kimler tarafından hazırlanacak olduğu bile burada iktidarın gerçekte kimlerde olduğunun yeterli göstergesidir.

Suriye’de asıl mesele sadece Kürtler değildir, aynı zamanda İran’dır.

İran, Irak’taki Şii çoğunluk üzerinden Suriye ve Lübnan’da Hizbullah vasıtasıyla “Şii koridoru” kurmuştur. ABD ve İsrail’in Suriye bağlamında asıl amacı bu koridoru ortadan kaldırmak, en azından zayıflatmaktır.

Bunu en iyi gören ülke Rusya’dır denilebilir. Trump’un “Suriye’den çekileceğiz” açıklamasının ardından “ABD üslerini ve özel kuvvetlerini çekmeyecektir” açıklaması yaptılar. ABD’nin Suriye’de 23 üssü bulunuyor. Bunlara karakol ya da gözlem evi de deniliyor ama isim değişince gerçek değişmiş olmuyor.

Bazı “Ortadoğu uzmanları”nda aptallık o derecededir ki, ABD’nin çekilmesi konusunda önceki örneğe, Afganistan örneğine de bakmıyorlar. ABD Obama’nın başkanlık döneminde bu ülkeden çekilmişti. Çekilmiş miydi gerçekten? Hava kuvvetleri ve özel birlikleri duruyor, arada Taliban’a karşı operasyon da yapıyorlar.

ABD Suriye’den en fazla bu oranda çekilebilir. ABD için sorun Esad değildir, Esad’ın arkasındaki İran’dır. Bu ülkeyi sıkıştırmak için yıllardan beri her yolu deneyen, ambargo uygulayan ABD şimdi Suriye’yi bu ülkenin denetimine mi bırakacaktır?

Bu olacak iş değildir.

Ek olarak İsrail’in durumu bulunuyor. İsrail arada bir Suriye’deki şu veya bu hedefe roket saldırısı yapar. Burada asıl amaç İran’a “sınırıma fazla yaklaşma” mesajı vermektir. İsrail birkaç kere “İran’ın Suriye’deki varlığı kabul edilemez” açıklaması yapmıştı. Suriye ABD, Türkiye, az oranda Fransa ama özellikle İran’ın işgali altındadır.

Bunu gizlemeye çalışana “Ortadoğu uzmanı” deniliyor.

Suriye Kürtleri hiç de sanıldığı gibi merkezi politik bir figür değildir. Rusya’nın yanı sıra ABD’nin de desteğini çekmesi durumunda işleri çok zordur. İkisinin birden tüm desteklerini çekeceklerini sanmıyorum. Sonuçta onlar da Kürtler gibi çıkarlarının nerede olduğuna bakacaklar, Türkiye ile anlaşmak çıkarlarına daha uygunsa bunu tercih edecekler.

PYD/YPG’yi ABD’nin maşası olarak görmek ama Esad’ın Rusya ve İran’ın kuklası olduğunu görmemek, “Ortadoğu uzmanları”nın bir başka özelliğidir.

 

Bu uzmanlar açık bir algı operasyonudur!