Engin Erkiner
Sürgünde kadınlar | |
Diğer Yazıları |
En yeni yazılar
Bugün | 813 | |
Dün | 2214 | |
Bu hafta | 9548 | |
Bu ay | 30550 | |
Toplam | 10192604 |
Konuk Yazılar
Filistin meselesi | |
Bütün Yazılar |
İbrahim'i anarken... |
İrfan Dayıoğlu tarafından yazıldı |
Pazar, 08 Nisan 2018 19:52 |
Bundan 2 yıl önce 13 Nisan 2016 günü İbrahim Yalçın yoldaşı sonsuzluğa uğurladık. Zaman durmadan akıyor. İki koca yıl geçmiş ama bizim için sanki zaman donmuş geçmiyor. Benim tanıdığım İbrahim kalbi temiz, kin gütmeyen, iyimser, saf, yardımsever, dayanışmacı, sevecen, sözün özü insana dair ne varsa o özellikleri taşıyan bir yoldaş-kardeşti. Hiçbir şeye olmaz dediği duyulmamıştır. Olanakları hiç olmasa da kim bir şeye muhtaçsa İbo ordadır. Yardım organizatörüdür adeta. Biz dışardan bakanlarca ayrılmaz ikili olarak görülürdük. Oysa o iyimser ben karamsardım, o hesapsız girerdi işin içine, ben ise bütün olasılıkları hesaplamadan bir işin içine girmezdim. Belki de bu zıt özelliklerimiz birbirimizin eksiklerini tamamlıyordu. İbrahim’i anlatmak o kadar kolay değil. O yıllarca zindanlarda baş eğmez bir mücadele yürütmesine karşın yoldaş bildiklerince sırtından hançerlendi. O tüm samimiyeti ile başına gelenleri örgüt zannettiği yapıya anlatmasına, onlarca yoldaşının zindanlara düşmesini önlemesine karşın onun samimiyeti kendisine karşı bir silah olarak kullanıldı. Çünkü örgütün başına çöreklenmiş, devrim diye bir sorunları olmayan birkaç hain İbo’nun kurdukları tezgâhı başlarına yıkacağını görmüş ve örgütün yeniden toparlanmasını sağlayacağını görerek, hain girişimlerle tasfiyeyi tamamlamak için harekete geçmişlerdi.
|