Şuanda 16 konuk çevrimiçi
BugünBugün535
DünDün1049
Bu haftaBu hafta1584
Bu ayBu ay26704
ToplamToplam10143259
Bir şey olmaz... PDF Yazdır e-Posta
İhsan Sağmen tarafından yazıldı   
Perşembe, 13 Temmuz 2017 19:15


Türkiye coğrafyasında günlük yaşamda kullanılan en önemli anahtar söz, “Bir şey olmaz” dır. Her yaptığınız ve yapacağınız ciddi bir işi, ustasına da, acemisine de müracaat etseniz, yapamam demez, yaptığında ortaya çıkan hataları açıkladığınızda da “abi bir şey olmaz” der.

Kanunlarda yazanlar, uygulamada farklıdır. İşletmeler kendi sözleşme ve kurallarına uymazlar. Bin bir bahane üreterek sizi yokuşa sürer, yaptığınıza pişman olursunuz. Sorgulama yapıp takip ettiğinizde ‘bir şey olmaz’ cevabını alırsınız. Özellikle halk bunu bu şekilde kabul etmiş ve ilk “Bir şey olmaz” sözünü onlardan duyarsınız.

Aracınıza başka bir araç vurmuştur, gelen görevli polis’ bunda fazla bir şey yok, bir şey olmaz’ der. Telefon bağlatmışsınızdır, kablo eve gelmiş, bağlantı kesiktir. Arızayı ararsınız size tekrar döneriz beyefendi deyip işi uzatırlar, gelen ekibe sorduğunuzda’ hatlar nasıl olsa açılır abi, bir şey olmaz’ denir.

Bana internet lazım kardeşim, bir şey olmaz ne demek? derseniz, ‘burası Türkiye’ cevabını alırsınız. Bu ülkede zaman kavramı bile yoktur, verilen randevuya ve saatinde buluşmak için harcanan çabaya saygı yoktur. Yarım gün bekledim evde, verdiğiniz zamanda gelmediniz dendiğinde, canını sıkma, bak, bir gün geçte olsa yaptık,  bir gün için bir şey olmaz.

Bir ülke düşünün, aile bakanı bayan, okullarda ya da yurtlarda erkek çocuklarına tecavüz ediliyor, “bir kereden bir şey olmaz” diyebiliyor.

Böyle bir ülkenin vatandaşı bunları duymuyorsa, bu ülkede elbette“bir şey olmaz”

Bir kliniktesiniz temizlik ve mikroba karşı tedbirde kusurlu sorumluyu eleştirdiğinizde, önce oradaki hastalar ‘bir şey olmaz’ diye sizinle alay ediyorsa, bu işlenen hatalar, ameliyathanelerde yapılıyorsa, gerisini siz düşünün. Nasıl olsa insan hayatı önemli değil birkaç kişi ölse ne olur, “Bir şey olmaz”.

Trafikte ehliyetsiz araç sürücüleri, teknik donanım diye bir şey bilmeyen araç sahipleri, olmadık yerde sinyalsiz, sağdan ve soldan sollamalar, kırmızıda durmayı enayilik sananlar, araç sürüş anında telefonla keyf yapanlar, elinde bir de sigarası, camı açmış yanan tütünü savuranlar, kaza yaptığında ağıtlar figanlar, sonunda ölünmüşse ‘Allahın hikmeti ve taktiri, Allah rahmet eylesin’ deniyorsa, ölsün o insan, nasıl olsa ‘bir kereden bir şey olmaz’

İnsanlara konuşmak ve yapmak, konuşulduğu gibi yapmak öğretilmemiş. Rakamlar yazılan gibi değil, değişkendir diye kavratılmış, yani iki kere iki dört etmez, sekiz eder.

Siz dört olduğunuzu bilseniz de iş yapım anında eklemelerle size sekiz olduğunu gösterirler. Pahalıya mal olan pratik hayat, gelecek ömrünüz de yani yeniden doğuş yaşıyorsanız, birinci ömrünüz için bir şey olmaz.

İkinci ömrünüzde! Belki bir şey olabilir.

Toplum, kavramların içi boşaltılmış bir dili kullanıyorsa, gerçek ad ile nesneler algılanmıyorsa, o dilden de bir şey olmaz.

Siyaset yalan üzerine kurulmuşsa, ‘devletin malı deniz, yemeyen domuz’ deniyorsa, yiyebildikleri kadar yesinler, nasıl olsa ‘bir şey olmaz’.

Vatandaş ağlayıp sızlıyorsa, bireysel direnişler başlamış toplumsallığa dönüşüm aşamasında ise, kolu koparılanın omuzu da kırılıyorsa, buna da sessiz kalınıyorsa, bu ülkede ‘bir şey olmaz’.

Ancak iki şey olabilir, önce, uykudan uyanılacak, ikincisi devrime gidilecek, yani alt üst oluş yaşanacak. Kan gövdeyi de götürmez kardeşim, korkmayın “Bir şey olmaz”.